İl düzeyinde ön hazırlık çalışmaları yapılan şuranın, 26 Temmuz Pazartesi günü başladığını bundan önceki yazılarımda belirttim. Öğretmen yetiştirilmesi, istihdamı ve mesleki gelişimin değerlendirildiği No lu komisyonda bulunduğumu da yazmıştım. Bir anlamda kenarından kıyısından konu ile ilgili alan, çalışan çalışmayan, kurum kuruluş, sivil toplum ve üniversitemizden 109 kişinin davet edildiği bu temsilcilerin ilçelerimizden gelenlerine yolluk ve yevmiyelerinin verileceği davet yazısında belirtilmiştir.
Bir anlamda gönüllülük esasının ağırlığı için bilgi ve deneyimlerinden yararlanılması düşünülen bir dizi temsilcilerin olayı ciddiye almayıp katılmamış olması üzücüydü. Herhalde kendileri rahattır.
Şimdiye kadar bu şura toplantılarında bir dizi tavsiye kararları alınmış olsa da tümünün uygulamaya sokulamadığı da bir gerçek. Bu böyle oluyor diye ilgi gösterilmemiş olmasının mazeret olamayacağını düşünüyorum.
Bu çalışmanın özünde geleceğin öğretmenini nasıl yetiştirmeliyiz gerçeğinin olduğu biliniyor. Durum böyle olduğunda içinde yaşadığımız olumsuzlukları değerlendiriyor, günümüz öğretmeninin yetiştirilmesini eleştiriyor gibiyiz. Geleceğin neleri gündeme getireceği düşünülmeden, sanal alemin ve e devlet sisteminin hangi yeniliklerle insanlık hizmetine gireceğini kestirmekten yoksun, mevcut durumu analiz ediyoruz gibi. Gelecekte bu okullar bu günkü haliyle kalacak mı? Dershaneler geleceğin özel okulları mı olacak? Meslek becerileri; her sanayi kuruluşun özelliğine uygun olarak bilişim çağının gereğine uygun olarak kendi iş yerlerin demi yerine getirilecek? Öğrenci öğrenimini çağın gelişmiş bilgi işlem çağından mı elde edecek bugünden cevabını vermek zor.
Bu konuda 21. yüz yıla gelişmişlik ölçülerinde merhaba demiş, çağı yakalayan ülkeleri kendimize örnek olarak, kendi kültürümüze uygun olan modeli kabul mü edeceğiz? Yoksa el yordamıyla deneme sınama metodunu uygulayarak istenilen hedefe mi ulaşacağız?
Başında çıkan yazıları okuyup değerlendirdiğimde yanıtını bulamadığım sorulardan rahatsız oluyorum. Şura toplantısının değerlendirildiği şu günlerde gözüme çarpan bir haber. Liseliye 4 ders müjdesi ( Milliyet 28 Temmuz 2010) Bir tarafta, kaliteli bir eğitim öğretim adına Öğretmen yetiştirilmesi için alınması gereken önlemlere dair sistem arayışına yönelik ortak akıl değerlendirilmesi Diğer tarafta; öğrenmenin ciddiyetiyle bağdaşmayan, çalışmadan ödüllendirmeyi teşvik edercesine başarısızlığa pirim veren 4 ders sınav müjdesi. Defter, kitap, kalem gibi ders malzemesini getirmediğinden şikayet edilenlere, nasıl olsa sınıfı geçirilirsiniz, çalışmaya gerek yok der gibi bir müjde. Eskiden yaygınlaşan bir söylem vardı. Haziranda soruyu yapan, Eylülde sınava giren geçer deniyordu. Şimdi Mevlana felsefesi ister devamsızlık yap, ister ders çalışma, gel sınava gir. Ya bilir geçersin, ya da affedilir geçersin şartlandırılması.
Hal böyle olunca önemli olan öğretmen yetiştirmek mi? Bu konuda uzman siyasetçi yetiştirmek mi? Sorusu belleğimi erozyona uğratıyor. Üreten bir toplum olmanın ön koşulu; istediklerimiz için alın teri dökmekten, emek harcamanın zorluğunu yaşamadan arzulara, hayallere kovuşmak mıdır? Anlamakta zorlanıyorum.
Şura çalışmalarından geleceğe yönelik olumlu güzel sonuçlar alınır. Geleceğin aydın düşünceli gençlerin yetişmesine olanak sağlanır, diyerek umudumu kaybetmemeye kendimi zorluyorum. Beceri ve bilgiden yoksun bir milletin neyi nasıl üreteceğine ait bir formül bulundu da biz mi dünyadan bir haberiz anlamakta zorlanıyorum. Çetin Altan'ın deyimiyle enseyi karartmaya gerek yok bu arada okuma yazma oranını yükselten diplomalı nüfusunu çoğaltıyoruz
30.07.2010
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.