2007 yılı gerek bütçesi, gerekse siyasi hareketleri ile 2006 yılına göre, ülkenin geleceği açısından son derece zor bir yıl olarak geçmeye namzet. Mayıs ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri, eğer partiler arasında bir konsensüs sağlanmaz ve kamuoyu olarak bir oldu bitti ile karşı karşıya kalınırsa, bunun neticeleri ülkenin ve toplumun geleceği açısından hiç de iyi neticeler doğurmaz. Her ne kadar C.Başkanını bu parlamentonun seçeceği düşünülse de, Meclisteki bugünkü dağılımın, toplumumuzu temsil ettiğini hiç kimse iddia edemez. Çünkü AKP şu anda yüzde 23-25 oranında oya sahiptir. CHP 20-22, MHP 12 civarında, DYPnin 11 dolaylarında oldukları, yapılan gerçekçi kamuoyu yoklamalarından anlaşılmaktadır. Bu sebeple seçilecek C. Başkanının toplumun bütün kesimlerince benimsenmesi, ileriki yıllarda ülkenin istikrarı açısından önem taşımaktadır.
Bu parlamento tarafından seçilmesine kimsenin itirazı olmasa da, toplumun güven duyması ve benimsemesi açısından seçilecek kişi büyük önem arzetmektedir.
Gelelim ekonomik yönden 2007 yılına. 2007 yılı için enflasyon hedefi yüzde 4 olarak belirlenmiştir. Ancak bu rakam gerçekçi değildir. Çünkü bütçe açığı 2006ya göre yüzde 450 artmaktadır. 2006 yılında 44 milyar YTL olarak öngörülen faiz giderleri, yıl sonu itibariyle 46.3 YTL olmuştur.
2007 yılı bütçesine bakarsanız, 2007 yılı faiz gideri hedefi 53 milyar YTLdir. Bu ise 2006ya oranla yüzde 20 artış demektir. Bu artış, bütçe açığında önemli bir yükselmeye sebep teşkil ediyor.
2006 yılında yüzde 14.2 artması beklenen personel giderleri, 2007 yılında yüzde 26 artışı öngörüyor. Geçici statüde çalışanların kadroya alınması ve memur sayısının artırılmasından kaynaklanıyor.
Tabii bu da bir seçim yatırımını hatırlara getiriyor. 2006da sosyal güvenlik kurumlarına yapılan transfer 23.3 milyar YTL iken, 2007de bu tutar 31.6 milyar YTL olarak öngörülüyor. Yani 2007de yüzde 35.6 nispetinde bir artış söz konusu.
Tarımsal destekleme ödenekleri yüzde 32.5 artırılıyor. Belediyelere aktarılacak yardım ve paylarda büyük artışlar yapılıyor. Tabii bütün bunlar da seçim yatırımı iddialarını doğruluyor.
Netice olarak personel, sosyal güvenlik, faiz olmak üzere bütçe giderlerinde büyük sıkıntıların ortaya çıkacağı varsayımını kabul etmemiz gerekiyor.
Giderek büyüyen dış ticaret açığı ve işsizlik ise ayrı bir sorun. Eğer bir mucize olmazsa, 2007 yılı siyasal ve ekonomik yönlerden ülkemiz için bir hayli sıkıntılı geçeceğini göstermektedir.
2007 YILINDA BOLU
Bu konuda çok fazla yazıp çizmeye, ahkam kesmeye falan gerek yok. Şimdiye kadar yapılanlara, yapılmayanlara bakarsanız, 2007de yine cek,caklara ve hayallerimizle avunmaya devam edeceğiz.
Bakın geriye bolca turizm hikayeleri, sanayi masalları dinledik. Doğalgazı da geliyor, bitiyor diye dinlemeye devam edeceğiz. Şimdilerdeki Termal söylemleri aynen 2007 yılında da devam edecektir.
BOLU BELEDİYESİNİN CEVABI
10.01.2007 tarihinde satılan kömürler ve hava kirliliği ile ilgili yazmış olduğumuz yazıya, Belediyemizden cevap geldi. Öncelikle belediyemizin cevap vererek göstermiş olduğu hassasiyete, nezakete teşekkürlerimi sunuyorum. Konu ile ilgili olduklarını ve gerekli çalışmaları yaptıkları anlaşılmaktadır.
Yazıda özetle: Çevre Orman ve Sağlık Müdürlüğü ile her hafta kontrole çıkıldığını, hangi kömürlerin satışa ve yakmaya uygun olduğu mahalli çevre kurulu kararı ile belirlendiğini, kurumun istediği oranların tutmasının önemli olduğunu, Zabıta ekiplerinin hava kirliliği için şehir içinde her sabah 06.00-08.00 saatleri arasında denetim yaptıklarını, uygunsuz bir yakış olduğunda derhal gerekli kanuni prosedür uygulandığını bildirmektedirler.
Denetimlerini, çalışmalarını ve konuya gösterdikleri hassasiyetten ötürü Sayın Alaaddin Yılmazı kutlarım.
Ancak, yazıda Boluda hava kirliliğinin oranı olmadığı gibi, Boluda hava kirliliği yoktur veya insan sağlığını tehdit eder boyutta değildir denmiyor. Gönül ister ki Boluda insan sağlığını tehdit eder boyutta hava kirliliğinin olmamasıdır.
Önemli olan Bolu halkının sağlığıdır. Belediyemizin konuya gösterdiği hassasiyeti, öteki yazdığımız konularda adı geçen kuruluşların da göstermesi temennimizdir.
İyi haftalar dileğiyle.