Herhangi bir olumsuzluğa karşı kazanılan başarının adıdır zafer. Birinci dünya savaşından yenilgiyle çıkan osmanlı toprakları çocuğun elinden simit alır gibi alınıp taksim ediliyor. Altı asırda doğru zamanın ustaları boşalan saat zemberiği gibi dağılıyor, parçalara ayrılıyor.
Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini yoğumuş kurtaracak bahtı kara maderini diye mısralara çaresizliğe son vermek için, bir lider çıkıyor yollara. Yorgun, yılgın, yoksul ve perişan insanların umudu için, hasta adamıayağa kaldırma umudu bu yolculuğun adı. Anadoluda yakılan bağımsızlık ateşi etrafında toplanıyor insanlar, kuvayi milliye ruhuyla. Bozulan saatin parçaları toplanıyor öbek öbek istiklal için.
26 Ağustos sabahının olaca karanlığına göre kuruluyor saatin zembereği. Verilen hücum alarmıyla çelik namlulardan çıkan güllerle, adres arayan mermiler, alaca karanlıktan parıldayan süngüler, hain düşüncelerin üzerine düşüyor birer birer. Ortalık cehennem gibi! Cehennem ateşinde vatan toprakları üzerinden düşman çizmelerinin kirli izii silmek için akıyor kanlar düşüyor başlar. Ya istiklal ya ölüm parola. Tetiğe dokunan ellerin sahipleri gülerek selamlıyor ölümü
30 Ağustosun ölümsüz kahramanları yeni bir tarih yazıyor. Bu kahramanlar bağımsızlığın, inancın, vatan ve bayrağın yücetiğini yazıyorlar yüceden yüceden yüce, dağ dağ... Dünyanın ders alacağı bir roman sanki, oku oku bitmiyor gibi
Kalanlar da boş durmamış. Umutsuzların umudu olan Mustafa Kemal önderliğinde yeniden yakılmış ateşler. Bu ateşler muassır medeniyet için! Bu ateşler aydınlanıp yeni buluşlara imza atmak için! Yeni devrimler, haklar hukuklar için! Bu ateşler insanca yaşamanın erdemini öğretmek, teknolojileri geliştirmek için!!!
Aradan geçen yılların gizeminde, bize bırakılan bu kutsal emanet için ne yapıyoruz ?
Yurtta sulh cihan da sulh ilkesini çarpıtıyor birbirimizle selamı kesip güven kaybı yaşıyoruz. Emanetlerin korunmasını unutup çıkarlarımız için alın teri düküyoruz. Kurulan cumhuriyetin cumhuriyetini önce tabelalardan kaldırıp, belleklerden silmeye çalışıyoruz. Eskinin özlemi içinde halk iradesini sıfırlamak suretiyle tek adamlığa oynamak adına geçmişe dönmek istiyoruz. Milli bayramlarda özgürlüğü armağan eden şehidimize fatihayı, gazimize teşekkürü unutuyoruz. Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı diyenleri, neredeyse boşa çıkarmak üzere yaşıyoruz düşmanın bile gönderden indiremeyen düşman çatlatırcasına çoluk çocuk elinde oyuncak yapıyoruz bayrağımızı.
30 Ağustos zafer bayramımız kutlu olsun. Herşeye karsın karamsarlık bize yakışmaz diyerek teselli bulmaya çalışıyorum.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.