Abant gölü ve çevresinin doğal güzelliği, benzersiz endemik bitki türü özellikleri, suyunun lacivert rengiyle bütün dünya çevre ve doğaseverlerince tanınır. Yeryüzünde bir benzeri olmayan bu dünya harikası gölümüz, küresel ısınmanın etkileri ve gelecek günlerde bu eşsiz gölü besleyen su kaynaklarının azalması nedeniyle etkilenmeyecek mi acaba? Bana göre Abant gölü şu andaki görünümüyle bile küresel ısınmanın etkilerinin ve göl çevresinde yeterli araştırmalar yapılmadan değişiklikler nedeniyle Abant gölünün de zarar göründüğü çok açık olarak belli. Abant gölünün eski halini bilenler, gölün ne kadar küçüldüğünü ve kirlendiğini bariz şekilde fark edebiliyorlar. Abant gölü çevresindeki sazlık alanlar, her geçen sene bir önceki seneye göre büyümeye, göle doğru ilerlemeye ve kirlenme artmaya devam ediyor. Rüzgar estiğinde Abant gölünün suyunun köpükleşmesi de kirliliğin belirtisi değimlidir?
Abant gölünü besleyen su kaynaklarının debileri ile bir çalışma olup olmadığını bu güne kadar ne duyduk, nede öğrenecek bir kaynak bulabildik. Abant gölüne dışarıdan akarak besleyen su kaynaklarının taşıdığı kirliği önlemek için, gölün çevresine atık su boruları döşemesinin yapıldığını ve hizmete girdiğini duyduk. Buda demektir ki atık suları taşıyan borular döşenip kullanılmaya başlanıldığına göre, göle girecek su miktarında da epeyce bir azalma olacak, fakat buna karşılık da gölün kirlenmesi azalacaktır! Abant gölünün içindeki su kaynaklarının geçmiş senelere göre azalıp azalmadığının dışarıdan izlenerek tahmin edilmesi ne kadar doğru olur bilemiyorum.
Abant gölünün derinliklerinde ağır metal ve türlü atıkların yaptığı aşırı kirlilik olduğu ilgililerin geçmiş senelerde yaptıkları araştırmalar sonundaki açıklamalardan izledik. Abant gölünde dip kirliliğini önleme ile herhangi bir çalışmanın yapıldığını bu güne kadar duymadık. Abant gölünü besleyen su kaynaklarından gelen su miktarının azalmasıyla kirliliğin artmasından endişe ediyoruz. Küresel ısınma nedeniyle, Abant gölündeki buharlaşmanın da artacağı muhakkak olduğuna göre, bazı tedbirlerin daha geç kalmadan alınması gerekmez mi? Örencik yaylasına yapılan ve sonradan yıkılarak ortadan kaldırılan bent arkasında biriken su belki gelecekte bir çare olabilirdi. Örencik yaylasındaki suyun çok eski senelerde birkaç yüz metre karelik sazlıklı su birikintisi olduğunu ve yaylaya gelen mandaların burada çamurun içine yattıklarını yaşlı olanlar hatırlayacaklardır.
Doğa cenneti Abant gölüne nasıl geldiği bir türlü izah edilemeyen, Hollanda sarısı olarak da bilinen sazan balıklarının aşırı bir şekilde çoğalmalarından sonra, bu balıkların Abant alabalıklarının nesline zarar verdiği fark edildiğinde, bu sazan türünün imha edilmeleri için çalışmalar yapıldığı ve devam edeceği ilgililerce söyleniyor. Bir iş yapılmadan önce, yapılacak işin niteliği hakkında araştırma yapılması ve araştırma sonucunda verilecek karara göre uygulamanın yapılması uygun olmaz mıydı? Yeterli inceleme yapılmadan yapılan işlerin ceremesinin devlet tarafından karşılanmasına devam edildiği sürece ve hatalı yapılan işlerin hesabı yapanlara sorulmadığı müddetçe bu durumun düzelmesini beklemek çok iyimserlik olur herhalde?
Doğanın kaybolan değerlerin geri gelişinin çok zor ve uzun uğraşılar istediğini hepimiz biliyoruz. Bir ağacın kesim boyuna gelmesinin en az iki insan ömrü kadar zaman gerektirdiğini bildiğimiz halde, orman yapımıza gereken özeni göstermekten kaçınırız. Küresel ısınmaya birde biz insanların orman ve doğayı katletme hırsımız eklenince doğal kaynaklar nasıl dayansın. Dünya’da bir benzeri olmayan ve herkesin görmek için can attığı Abant gölü ihmallerin kurbanı olurda eşsiz lacivert rengi bir daha geri gelmeyecek hale gelirse bunun sorumluları kimler olur acaba?
Bir sonraki yazıda buluşmak üzere, hoşça kalın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.