Sadece ülkemizin değil Dünya’nın başlıca en büyük sorunu olan açlık ve yoksulluktan bahsedeceğim size bu hafta.
Yaklaşık olarak her gün gazete ve televizyonlarda açlık ve yoksulluk sınırı tabirlerini duyuyoruz. Peki ne anlama gelmektedir bu açlık ve yoksulluk sınırı? AÇLIK SINIRI; ülkemiz koşullarına göre 4 kişiden oluşan bir çekirdek ailenin temel gıda ihtiyaçlarını karşılamak için harcaması gereken minimum giderdir. YOKSULLUK SINIRI ise; yeterli yaşam standartlarında yaşayabilmek için gereken asgari gelir miktarıdır.
Türk-İş tarafından 34 yıldan bu zamana kadar ülkemiz genelinde her ay yapılan Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın 2021 Ekim ayı sonuçlarına göre, açlık sınırı yanidört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı 3.093,20 TL yoksulluk sınırı yani gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise 10.075,58 TL , bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 3.771,96 TL olmuştur.
Ülkemizde asgari ücret ise aylık net 2,825.9 TL olup, açlık sınırının altında olduğu aşikar. Bunu anlamak için rakamlara gerek yok aslında, hal vaziyet her an ortada. Eline geçen para garanti olarak görünen devletin memurları ise, açlıkla yoksulluk sınırı arasında yaşıyor bu ülkede. Ne bu devletin memuru ne de asgari ücretle maaş alanı ayın sonunu getiremiyor. Esnafın ise temel giderlerinden olan elektrik ve doğalgaza gelen zamlarla beli iyice bükülmüş durumda. Emeklinin durumuna girmiyorum bile. Hal içler acısı…
Yeni yıla yaklaşırken herkesin gözü kulağı asgari ücretin 2022 yılında kaç lira olacağı. Herkesin bu konuda devletten beklentisi büyük tabii ki. Benim ise naçizane temennim asgari ücret ile yoksulluk sınırı arasındaki makasın azalması ve böylece çalışan, emek veren herkesin alın terinin karşılığını alarak, insan gibi yaşaması.
Hangi siyasi görüşe, hayat görüşüne sahip olursanız olun gerçek bu. Partizanlık, siyaset karın doyurmuyor bu ülkede. Lafla da peynir gemisi yürümüyor. Yani anlayacağınız bizim derdimiz, her gün gazetelerde okuduğumuz, televizyonlarda gördüğümüz siyaset değil. Bizim derdimiz insan gibi yaşamak…
Haftaya görüşmek üzere. Sağlıcakla kalın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.