Sayın okuyucular, bilmem takip ediyor musunuz, aylardır “af “çıkacak mı çıkmayacak mı -kuş mu çıkacak civciv mi çıkacak misali- çıkarsa kapsamı ne olacak gibi sorular gündemini koruyor. İktidara MUAVENET partisi MHP afta ısrarcı.(Burada bir parantez açalım, eyyyy yazar “muavenet değil muhalefet olacaktı yanlış yazdın” demeyin doğru yazdım, muavenet yardım etmek demek, daha açık ifade ile “kendi gücünü ve imkanlarını başka birinin iyiliği için kullanma” demek.Muhalefet ise karşı görüşte olan kimseler topluluğu demektir.Hal böyle olunca cumhur ittifakının ortağı MHP ye muhalefet partisi mi diyelim,muavenet partisi mi diyelim,ben muavenet dedim, takdir sizlerin.Googleye girerseniz bu iki kelimenin bu anlamlarda olduğunu görürsünüz.Parantezi kapatalım,sadede gelelim). MHP AF’da ısrarcı ama iktidar partisi ne diyor. Sayın partili cumhurbaşkanımız “devlete karşı işlenen suçlar için af çıkarılabilir ama şahıslara karşı işlenen suçları devletin affetme yetkisi yoktur” diyorlar. Peki sayın cumhurbaşkanının bu görüşü doğru mu? Vallaha bana kalırsa hem doğru hem yanlış. Olaya din açısından yani şer’i hukuk penceresinden bakarsanız doğru, Anayasa açısından bakarsanız yanlış. Daha iyi anlaşılabilmesi için konuyu biraz açalım;
Önce Anayasa açısından bakalım; Cezaları- egemenliğinin gereği- devlet verir. Hal böyle olunca af yetkisi de devlete aittir. Bu yetki TBMM eli ile kullanılır. (Anayasa Madde. 87). Asıl olanı budur. İstisnası ise cumhurbaşkanının, sağlık nedenleri ile bazı hükümlülerin cezalarını kaldırma yetkisidir.(Anayasa madde 104).Ayrıca TBMM nin bu yetkisi- bir tek istisna- sınırsızdır. O istisna ise münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz hükmüdür.(Anayasa Madde 169).Yani TBMM isterse Sayın Cumhurbaşkanına rağmen suçun niteliğine bakmaksızın(orman suçları hariç) af yasasını pekâlâ çıkarabilir. Nokta.
Şimdi gelelim Sayın Cumhurbaşkanının, devlete karşı işlenen suçlarda af çıkarılabilir ama şahıslara karşı işlenen suçlarda af çıkarılamaz yönündeki görüşüne; Peşinen söyleyeyim ki ben şeriat hukukunu anımsatan bu görüşe katılamıyorum. Mevcut “meri” hukuk sistemimize göre diyelim ki hırsız at çalmış, yakalanmış, mahkûm edilmiş ve sonra affedilmiş ama hırsızın at sahibine atın bedelini ödeme yükümlülüğü AFFEDİLEMEZ. Yani tazmin hukuku daima affın dışında kalmıştır ve öyle de olması gerekir. Laik bir ülkenin cumhurbaşkanı olan sayın RTE’nin şeri hukuku anımsatan, devletin şahıslara karşı işlenen suçları affetme yetkisi yoktur yönündeki bu görüşü ile bu tazmin hukukunu kast ettiğini sanmak istiyorum. Kaldı ki şahıslara karşı işlenen suçların affedilmezliği cumhuriyetin kuruluşundan bu yana gündeme hiç gelmemiştir. Keza varsayalım ki sayın Cumhurbaşkanının görüşü doğru; A, B yi öldürdü. Yargılandı, mahkûm oldu. Maktül(öldürülen) “B” nin yakınları suçluyu affetmezlerse devlet de affedemeyecek. Peki affederlerse ne olacak? Affedilecek mi? Sonra yakınlarından kasıt kimlerdir. Görülen ceza davasında müdahil olanlar mı, yoksa şikayetçi olanlar mı? Müdahil olanlar davanın seyri hakkında her türlü talep ve itiraz hakları olanlardır.Yani davanın tarafıdırlar. Müştekiler(şikayetçiler) ise bu haklardan mahrumdurlar. Yani amiyane tabiri ile yargı aşamasında işin peşini bırakanlardır. Ayrıca sayın Cumhurbaşkanı, şahıslara karşı işlenen suçlarda devletin af yetkisi yoktur dediğine göre AF kanununun görüşülmesi sırasında müdahiller “biz affediyoruz” diye noter tasdikli beyanda bulunarak bunu TBMM ne gönderirlerse devlet o mahkumu affedilebilecek mi? Eğer böyle bir yol açılırsa müdahillerin üzerinde her türlü baskı ile bu beyanın alınması mümkün olamaz mı? Ancaaaaak acizane ben derim ki Cumhurbaşkanının şeriat hukukunu anımsatan bu görüşüne rağmen BU AF ÇIKACAAAK.. Nasıl mı? İMAR AFFI millete nasıl İMAR BARIŞI olarak yutturuluyorsa(affedersiniz) bu AF da Cumhurbaşkanının görüşü askıda bırakılarak ki buna onun da itiraz etmeyeceğini düşünüyorum-“şartla salıverme” adı altında yutturulacak. Bu görüşümü destekler anlamında şu hususu da belirtmek isterim; Af kanunlarının çıkarılabilmesi için işin önemine binaen TBMM de üçte iki çoğunluk aranır. Gizli af çıkarılmak isteniyorsa “şartla salıverme” yasası çıkarılır ve bunun için üçte iki çoğunluk aranmaz ve nitekim son yıllarda “şartla salıverme,adli kontrol vs gibi pek çok kanun” gürültüsüz patırtısız çıkarılabilmiştir. Yeni af -olmaz ama yine de öyle diyeyim- hayırlara vesile olsun. Hoşça kalın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.