AKP siyasi parti olarak hayatımıza 2002 yılında girdi. O dönemde ANAP, DYP, CHP, MHP, DSP, BDP ve BBP, RP siyasi yelpaze yer alan ve toplumsal tabanı olan partilerdi. Refah partisi içinde yenilikçi kanat olarak ortaya atılan: Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan ve bir gurubun kamuoyuna Lanse edilmesi sağlandı. Özellikle Amerika kurulacak partiyi desteklediği gelişmelerden belli oldu. ABD büyük elçileri ülke içinde dolaşıp nabız tuttular.
ANAP, DSP ve MHP koalisyonun yürümesi bilhassa MHPnin hükümetten dışlanması için Bürüksel merkezli çalışmalar yapılaya başlandı. DSP bölünüp DSPden ayrılanlarla ANAP azınlık hükümeti kurması için çalışmalar hızlandı. MHPnin adeta intihar edercesine seçim şartı koymasıyla: kırılgan olan ekonominin istikrar ivmesine girmeye başlamasına rağmen 2002 yılı Kasım ayında seçimler yapıldı.
Adı sanı yeni olan AKP seçimlerde yüzde 34,4 oy ile birinci parti oldu. ANAP, DSP, MHP parlamento dışında kaldı. Siyaseten yasaklı olan Tayyip Erdoğan ABDde Başbakan gibi karşılandı. BOP eş başkanı ilan edildi.
O günden sonraki gelişmeler ise daha enteresan Siirt milletvekillerinin milletvekilliğinden istifa etmesi Fadıl Akgündüzlün milletvekilliğinin iptali ile Siirte ara seçim yapıldı. Tayyip Erdoğan aradan milletvekili seçildi.
Bu süreçler o kadar hızlı gelişti ki kimse ne olduğunu o dönemde anlayamamıştı. Ama sonradan AKPnin bir ABD ve AB versiyonu olduğu ortaya çıktı.
AKP değişim ve dönüşüp vaat ederek arkasına aldığı dış destekle iktidara geldi. Ülkenin dönüştürülmedik, karıştırılmadık hiçbir kurumunu bırakmadı.
AKP için gerilim demek seçim yatırımı seçim kazanmak demektir.
Önce askerlerle, kurumlarla, siyasi partilerle, hatta birebir vatandaşlarla gerilimin dozunu artırdı.
AKP iyi bir din sömürücü olduğu için inançları sömürmek üzere ne varsa yaptı. CHPde bu noktada ona yardımcı oldu. Hatta Kürt-Türk karşıtlığı ve 36 etnik kimlik vurgusu ile milletin temellerini oynattı.
İyi bir din sömürücüsü olduğu için milleti bunlar inançlı, imanlı diye inandırdılar. Gerçekte bu grup AKP zenginleri ile dolmaya başladı.
Devlet ihaleleri AKPlilere, kurumlara işçi memur alımı AKPlilere, çalışıyordu. Düzen saat gibi işliyordu.
Geçen iki dönem Asker-Darbe-Başörtüsü gerilimi AKPnin tamda istediği sonuca yol açtı.
Bu dönem: Asker iğdis edilmişti. CHP din sömürüsünün AKPnin işine yaradığını gördü. Ülkeden her yerden AKP adına pis kokular geliyordu. Yolsuzluk, hırsızlık söylentileri ayyuka çıkmıştı. Ancak yasama, yürütme, yargı, medya AKP kontrolünde olduğu için elle tutulur bir sonuç alınamıyordu.
12 yıl birlikte çalıştıkları cemaatler, iş ortakları ile bazı vicdani sorunlar ve bölüşüm sorunları yaşayınca ülkenin tamamını saran, Bakanlar, Bakan çocukları, Belediye Başkanları, Bürokratları kapsayan Cumhuriyet döneminin en büyük yolsuzluk ve hırsızlıkları ortaya çıkınca AKP önce sendeledi. Ama hemen toparlanıp nerede bir açık varsa kapatıp hırsızlıkların delillerini yok etme çabasına girdi. Bu yetmezdi. Diğer seçimlerdeki gibi gerileme ihtiyacı vardı. Bir gerilim bulunmalıydı. Eyvah asker yok CHP dini istismar etmesine yol açacak davranışa yer vermiyor. MHP sokaktan uzak duruyor. Öyleyse paralel bir cemaat bulmalıydı. 17 Aralık kadar hiç paralel olmamış ama 17 Aralıktan sonra paralel olmuş bir cemaat.
Bu cemaat dost modern darbe yapmış, örgütmüş devlete paralel yapı oluşturmuş v.s ancak ortada iddia var delil yok. Ama hırsızlık, yolsuzluk için deliller, tapeler her tür rezillik var. Hırsızlık şahane paralel bahane.
AKP yerel seçim yapmıyor hırsızlıkları örtmek ve yeni gerilimle tabanını ayakta tutmaya çalışıyor.
Bu gerilimden ülke kaybettiği açık ancak AKP büyük oranda yine alacağını alıyor.
Bu ülkenin insanlarının yüzde 50den fazlası AKPnin yolsuzluklarına inanıyor. Bu gerilimin yolsuzlukları kapatmaya yönelik olduğunu yani hem yapıp hem de bağırma anlamına geldiğini düşünüyor.
Ama bir bölümde var ki: yerse Müslüman yesin, çalarsa Müslüman çalsın diyor.
Bu seçimlerde yerel konular öne çıkmadı. AKP gerilimden en az yara alarak çıksa bile ülkenin tüm çivileri oynadı.
Müslümanlık bu aymazlıkla yara aldı. Bir grup insanda: bunların Allah bir dediği dışındaki söylemlerine inanmam! Bunlar Müslümansa ben bunların savunduğu Müslüman değilim diyor.
12 yıldır ülke bizzat iktidar tarafından siyasi hesaplar için gerilime, guruplaşmaya götürülüyor. Bunun sonunda galip gelen olmaz olmayacak. Bunu görmemek için mağrur, gururlu, kibirli olmak, aklını hırsının emrine vermiş olmak gerek.
Allah bu milletin sonunu hayır etsin!
21.03.2014
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.