30.03.2005
Gerçek düşüncesini eyleme dönüştürme cesaretini gösteremeyen zavallıdır. Karanlığa gizlenip çocuksu duyguları ateşleyip, kenara çekilen korkaklar. Ecdadının akıttığı kan’a ve yitirdiği can’a ihanet eden soysuzların neden olduğu Bayrak olayı, bütün yurtta olduğu gibi, ilimizde de kınandı.
En zor dönemlerinde tek vücut, tek yumruk olmasını bilen bu ulusun bireyleri, özgürlüğünü yok etmek isteyenlerin kafalarına balyoz gibi indiği kurtuluş mücadelesinin heyecanı belleklerde sıcaklığını muhafaza ederken, yaşanan şu rezilliğe çanak tutanları, bu millet hiçbir zaman unutmayacaktır.
Uğruna sayısız şehit verenlerin vatan topraklarını ıslatan kanları kurumadan namusumuzun, şerefimizin, özgürlüğümüzün sembolü olan şanlı bayrağa karşı yapılan saygısızlığa karşı, bu ulusun öz evlatları, dün olduğu gibi, bugün de yürekten karşı durmasını bilecektir. Düşüncelerini söylemlerinde seslendirenler, en anlamlı dizelerle gümbür gümbür meydanlarda haykıracaklardır.
Bayrak sevgisi, vatan sevgisi, ana baba sevgisi kadar kutsaldır. Vatan yoksa, bayrak yok! Bayrak yoksa, gölgesinde özgürce soluklanacağımız mekan, kucağında huzur bulacağımız ana baba, yar yaran yoktur.
Aşkda zorlama, sevgide dayatma, saygıda dayatma olmaz. Bu biraz da gönül işidir. Bu biraz da sahiplenme, yürekteki heyecanın kabarması işidir. Bayrak aşkı, vatan sevgisi, gönül işi kadar eğitim işidir. Tüm toplumun sergileyeceği örnek davranışlarla, sahipleneceği korumacılık inancından doğan namus işidir.
Ne talihsiz bir tesadüf ki, İstiklal Marşımız’ın kabul edilişine ait kutlamaların heyecanını yaşadığımız günlerde, sapık eylemle karşılaşıyoruz. Şehitlerimiz bizleri affetsin.
O kendini bilmez zavallının cezalandırılmasında, şüphesiz hukuk hükmünü icra edecektir. Ne var ki, verilen ceza böylesi çirkinlikleri önleyecek midir? Böylesi davran, eğitimde odaklanmaktadır. Bu eğitim; okulların dışına taşan ulusca yapılması gereken, ortak davranışların sergilenmesiyle olasıdır. Bu eğitim, ana kucağında, baba ocağında şekillenip, komşularda gelişecek, okullarda çiçeklenip, meyveye dönüşecektir.
Okullarımızda öğretilen vatanı yüceltme duygusu, bayrak sevgisi ve İstiklal Marşı’nın anlamı, sokaktaki adamda ifadesini bulamıyorsa, evdeki aile umursamıyor, özen göstermiyorsa, körpe beyinlerde bu sevgi ve saygı nasıl gelişecek?
Şöyle bir hafızalarımızı yoklayalım, İstiklal Marşı’nı boykot edip oturanları ödüllendirenler kimlerdi? Kimbilir, belki de geçmişte gösterdiğimiz bu nemelazımcılık, birilerini bu denli cesaretlendirdi. Kimbilir, Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatanlara, heykeline el uzatanlara, ulusca karşı koyamadığımızdan, böylesi çirkinlikler sergileniyor. Kimbilir, Çanakkale’de yatan şehitlerimizin mezarlarının üstündeki ormanları yakarken, sessiz kalışımız yüreklendiriyor, bu topraklar için kötü emelleri olanları.
"Bu bayrak düşmez. Vatan bölünmez" sloganları elbetteki hepimizi heyecanlandırıyor. "Bayrağa uzanan eller kırılsın" derken, tüylerimiz diken diken oluyor. Unutmayalım ki gülü olmak için, üretici olmak gerek. Üretmek için çalışmak gerek. Çalışıp üretebilmek için, bilgi ve beceri gerek.
Bütün bunlar sloganlardan daha zor olan kazanımlardır. Bu zoru kolaylaştırdığımızda,kimsenin dil uzatmaya gücü yetmeyecektir.
Olumsuz eylem ve gösterilerde, amacını aşan kutlamalarda, kalabalıkların sergilediği çirkinlikleri, tekrar tekrar ekranlara taşırken, insan kalabalıklarını abartılı rakamlarla ifade ederken, kimleri cesaretlendireceğimizi oturup, iyi bir düşünmemiz gerek.
"Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" derken yüreğimizi hoplatan heyecanı verip, coşkuyu gönüllerde oluşturamıyorsak, suçlu kim? Gelin birlikte düşünelim.
Karşı gösterilerde, ay yıldızlı al bayrağımızın yerine, terör örgütlerini simgeleyen bez parçalarının aldığını gördüğümüzde, bir değil binlerce defa düşünmeliyiz.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.