Bolu ülkemizin güzel yörelerinden bir il. Kime sorsanız Bolu ormanlarıyla, yaylalarıyla, gölleriyle gezilmesi görülmesi ve yaşanılması gereken bir yer olarak belirtilir. Bolu özellikle 1984 yılında yapılan imar planı ve ANAP iktidarının Toplu Konutları (kooperatifçiliği) Kredi Teşvikine bağlamasıyla Fiziki olarak gelişmeye başlamıştır. Bolu'da esas kalkınma unsuru Kanatlı hayvancılık: Şuan ülkenin %33 ihtiyacını karşılamaktadır. Tarım ve Ormancılık da önemli gelir kaynağıdır. Ancak Bolu'yu Bolu yapan esas unsur Rahmetli İzzet Baysal'ın eserleri ve özelliklede kuruluşuna vesile olduğu binalarını yapıp teslim ettiği ÜNİVERSİTE olmuştur. Rahmetli Baysal'ın Okul, Sağlık kuruluşu yaptırımları neredeyse Cumhuriyet dönemi ile at başı gitmektedir. Bolu'ya 150'nin üzerinde irili ufaklı eser bırakmıştır. Kurduğu vakfı eserlerine eser katmaya devam etmektedir.
Bolu ülke genelinde yapılan çeşitli istatistiklerde ön sıralarda yer almaktadır. Kişi başına düşen milli gelirde 14.sırada, yaşam kalitesinde 7.sırada, yaşanabilir iller arasında 13.sırada v.b şu anda Bolu Merkez Nüfusu 130.000 civarındadır. Bu nüfusun 30.000 kişisi ya Üniversite öğrencisi, ya da üniversite çalışanı, öğretim görevlisidir. Hal böyle olunca Bolu'da 5/1 kişi öğrencidir. Üniversitenin Bolu kültürüne, ekonomisine, fiziki yapılaşmasına katkısı çok yüksek olmalıdır. Ekonomiye katkısı yüksek iken maalesef Bolu'nun Kültürüne, Fiziki yapılaşmasına aynı oranda katkı sağladığını söylemek mümkün değildir.
Bolu İnsanı: Özellikle Merkez İlçe ve Köyleri göçü yaşamamış içine kapalı kalmıştır. Göç ilçeler için bir sosyal olgudur.
Son dönemde Bolu'da intiharlarda, cinayet, yaralama gibi asayiş olaylarında artış olduğu gibi; Boşanmalarda ve sosyal şiddet olaylarında da ciddi artış olmuştur.
Toplum kendi Kültür kodlarından uzaklaşmakta Aile dayanışması, Akrabalık bağları bozulmaktadır. Bütün bu olup bitenler kalkınmış, refah düzeyi iyi, yaşanabilirliği iyi, bankada ki mevduat yönünden nüfusa göre çok yüksek mevduatı bulunan BOLU'DA oluyorsa oturup düşünmek gerekiyor.
Bolu insanı şikâyeti sevmez. Öyleyse biraz da içine kapanıktır. Bu durum Üniversite, Siyaset, Devletin kurumlarınca ciddi şekilde araştırılmalı. Kırılmanın bozulmanın nedenleri iyi tespit edilmeli. Bu tespit doğrultusunda da Toplumun huzuru ve refahı için alınacak tedbirler hayata geçirilmelidir.
Bolu'da yapılan Beyaz Et Festivalinden daha önemli olan bence budur. İnsan aç durabilir. Ancak huzur ve güven olmazsa, mutluluğu yakalayamazsa yaşayamaz.
Mutluluğumuzu ağız tadımızı bozan şey nedir? Araştırılmalı yangın daha da büyümeden tedbir alınmalıdır. Bazıları bu hadiseleri Büyümenin, çoğalmanın doğal sonucu gibi algılayabilirse de Toplumsal olaylar hafife almayı kaldırmaz.
07.10.2011
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.