Kim ne derse desin, BOLU son 20 yılda geçirdiği deprem felaketine rağmen büyük gelişme kaydetmiştir. Özellikle 1984 öncesi Bolu bir VİLAYETTEN çok kasaba görünümünde idi. İMAR faaliyetlerinin başlamasıyla YAP-SAT ve KOOPERATİFÇİLİK sayesinde şehir ŞANTİYEYE döndü. Ne var ki İMAR PLANLARI yapılırken şehircilik ve jeolojik yapı pek dikkate alınmamış çarpık bir şehirleşme görüntüsü olmuştur.
Zaten İzzet Baysal Caddesine mahkum hale gelen BOLU bu plansızlıkla ve D-100 Karayolunun BOLUyu ikiye ayırmasıyla; yolun kuzeyinde kalan bölümü istenen gelişmeyi gösteremiyordu. Bütün resmi ve sivil aktivitelerin D-100 Karayolunun güneyinde kalması nedeniyle insanlar bu bölüme pek rağbet etmiyordu. Depremden sonra KALICI konutların yapılması lise, ilköğretim okulu, hastane, Emniyet Müdürlüğü, Bayındırlık Köy Hizmetleri, Tekel, S.S.Hastanesi, Devlet Hastanesi ve Meslek Yüksek Okulunun D-100ün kuzeyinde olması artık şehirin bu bölümüyle de ilgilenilmesini, barışılmasını zorunlu hale getirmişti.
Belediyemizin yaptığı bu geçitler şehrimizin KUZEYİ ile GÜNEYİNİ barıştırmıştır. Şehir KUZEY yönde daha da gelişecektir. Ancak Belediye bu bölümde daha planlı ve şehirciliğe uygun düşecek bir yapılaşmaya izin vermelidir.
Bizlere düşen görev ise, kolaycılığa kaçmak yerine alt ve üst geçitleri kullanmak, yapılan hizmetlere sahip çıkmaktır. Yapılan her olumlu hizmet bizlerin yararına olduğuna göre, bu hizmetleri yapanları hem TEŞVİK etmeli hem de iyi olan, güzel olanı hiçbir KAYIT düşmeden alkışlamalıyız.
BELEDİYEnin yaptığı bu geçitler BOLUMUZ için çok faydalı olacaktır.
ÖNÜMÜZDE 28 MART 2004te yapılması planlanan bir yerel seçim var. Bu seçimler hizmet değerlendirmesi, proje, plan, seçilecek kişi, parti için ve ŞEHİRDE yaşayan bizler için çok önemli.
Henüz seçim takvimi işlemeye başlamadığı için BOLUdaki ADAYLAR tam şekillenmemiştir. Ancak TÜRKİYE ve BOLU kamuoyunda yaratılan bir hava var. Bu seçimler iktidar partisi AKP ile muhalefet partisi CHP arasında geçecek bir seçim olarak gösteriliyor. Bence bu yerel seçimler için çok doğru bir tespit sayılmaz. Yerel seçimlerde çıkarılan adayın kişiliği vizyonu, tanınmışlığı en az parti kadar önem arzetmektedir. Geçmiş seçimlere bakıldığında; yerel seçimler iktidar partilerine AVANTAJ sağlasa da, aday gösterilenlerin durumu ile yerel özelliklerin dikkate alınması da ciddi AVANTAJ sağlamaktadır.
Bu nedenle aday olmayı düşünenlerin ve seçime girecek partilerimizin çok dikkatli, titiz seçim yapmaları kendilerini her zaman şanslı hale getirebilir.
Halkımızın siyasete bakışında son yıllarda çok önemli değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin SOSYOLOJİK anlamda, siyaset anlamında iyi tahlil edilmesi gereklidir. Artık siyaset ve siyasetçi klasik bakışla değerlendirilmiyor!
BOLU İL EMNİYET MÜDÜRÜ SAYIN UĞUR GÜRÜN EDİRNEYE TAYİNİ..!
İl Emniyet Müdürümüz kendini mesleğine adamış, çekirdekten yetişmiş bir POLİS.
Geçmişte çok başarılı hizmetler vermiştir. BOLUda çalıştığı sürede de bu hizmetlerine; KAÇAKÇILIK, UYUŞTURUCU, TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE, TOPLUMSAL ASAYİŞİN temini açısından yenilerini eklemiştir.
İç huzurun temini kolay bir iş değildir. Toplumumuz KAPALI toplum özelliğinden sıyrılarak, dünyadaki gelişmelerin etkisi altına girmiş, AÇIK toplum haline gelmiştir. İletişimde ve teknolojideki gelişmeler suç çeşitlerini ve tekniklerini, delillerin saklanmasını, insanların takibi ve suçlunun bulunmasını hem kolaylaştırmış, hem de zorlaştırmıştır.
Bu arada İNSAN hakları kavramı her şeyin üzerine çıkmıştır.
Polis iç huzuru temin ederken insan haklarını da ön planda tutması gerekiyor. Bütün bu gelişmelere teşkilatın kendi iç sorunlarını (Personelin yetersizliği, eğitim, maddi yetersizlik, işe uyumsuzluk, fiziki ve teknolojik noksanlıklar) da eklenince POLİS MÜDÜRLÜĞÜ hiç de kolay bir iş değildir.
Ülkemizde insanlarımız başarıyı da, başarısızlığı da KOLAYCA hemen idareciye yüklemektedir. Oysa bir zincir varsa bu zincirin halkasının asgari görevi diğer zincirin halkasıyla birlikte hareket etmektir. Siz bunu dahi yapmazken zincirin oluşması mümkün mü?
İşte bu şartlarda Sayın Uğur GÜRün BOLUda geçmiş 12 yıllık bir hizmeti var. Sayın Müdürümüzün eleştiriye tabi olduğu ya da takdire tabi olduğu görevler olmuştur. Önemli olan görevdeyken bırakılan olumlu işlerin fazla olmasıdır. Kendisi yakında BOLUdan ayrılacak. Emekliliğine de 15 ay kalmış. Gidenin arkasından KÜLTÜRÜMÜZ gereği hep güzel yönleriyle bahsedilir. Sayın Müdürümüz inşallah mesleğinin geri kalan bölümünü daha da başarılı hizmetlerle noktalar. Ailesiyle sıhhat ve mutluluk içinde gitmesini ve başarılarının devamını dilerim.
Yeni gelen Müdürümüze de hayırlı çalışmalar dileğimizle tebriklerimizi, iyi dileklerimizi sunarız. Bolunun hassasiyetlerini dikkate alan objektif bir çalışma dileriz.