Yaklaşık yirmi gündür güzel ülkemde yaşananlar ve yaşatılanlar beni hiçbir zaman yeise uğratmadı ve uğratamayacak da. Çünkü Türk’ün tarihine baktığınızda her sarsıntının ardından dimdik ayakta durabilmeyi bilmiştir. Okumayanlara önemle tavsiyemdir “Ergenekon Destanı”nı okusunlar. Hani şu terör örgütüdür diye isim verdiğimiz Ergenekon’u. (Bu kötü isim veriş hakkında geçmiş yıllarda yazdığım yazıların bugün haklılığını görmek beni mutlu ediyor.) Milletleri millet yapan unsurların başında “Dil” vardır, “Kültür” vardır. İşte destanlarımız da bizim dilimizdir, kültürümüzdür.
Öğrencilerimiz bana bu destan hangi ülkenin öğretmenim? diye sorduğunda cevabım şu olur. Destanlar ülkelerin olmaz, milletlerin olur. Bakın Belçika’nın, Hollanda’nın, Ürdün’ün, Suriye’nin, Amerika’nın destanı var mı hiç! derim. Çünkü onlar ülkedir, millet değil.
İşte bunun içindir ki benim en büyük korkum millet olma bilincimizi yitirmemizdir. Tamam kabul ediyorum, ekonomi ülkemiz için çok önemli, altın, dolar, borsa ülkenin bekası için gereklidir. Peki ama ya kültür? Şayet İslam’la yoğrulmuş dünyanın en yüce medeniyetlerinden biri olan Türk kültürünü kaybedersek ne olur?
İçim rahat benim, hiiiç de karamsar felan değilim. Bizler dün yaptıklarımızla yarın yapacaklarımızı ispatlayabilen bir milletiz. Bunun için kaybetmememiz gereken en önemli özelliğimiz “UMUT”.
UMUTtur TÜRK’ün AŞI EKMEĞİ, SUYU….
Güzel günler için bugünleri feda etmektir UMUT!
Çocuklarımız için kendimizi hiçe saymaktır UMUT!
Bekleyiştir, bir leyleğin mayıs ayıdır UMUT!
Sevginin hep yaşatıldığı ancak hep yarın için saklandığı aşktır UMUT!
Darmadağın olmuşken dimdik ayakta görünebilmektir UMUT!
Reklamda söylendiği gibi “Haydi baba sen yaparsın!” diyebilmektir UMUT!
Tohumu sarı toprağın altına gömmektir UMUT!
Sonra da çorak toprağı her gün sulayıp beklemektir UMUT!
Giden geminin ardından mendil sallarken gözyaşlarını yüreğine salmaktır UMUT!
Bazen dilinin ucundayken birçok şey yarın için yutkunmaktır UMUT!
Kısa pantolonlu bir çocuğun bisiklet sevdasından vazgeçmeyişidir UMUT!
Son nefesinde dahi kelime-i şahadete sarılabilmektir UMUT!
Ferhat’ın gürzündeki patlayış, Mecnun’un yakarışındaki tınıdır UMUT!
Sevda sözlerini söylerken yüreğimden sesimi duyurabilmektir UMUT!
Yeni doğan bir bebekteki ağlayıştır, bir naaşın yüzündeki son tebessümü anlayabilmektir UMUT!
Bir şairin kalemindeki dökülen inciler, Ayşe kızın yavuklusuna işlediği nakıştır UMUT!
Benim için Mete’nin asil duruşu, Fatih’in yüreğindeki büyüklüktür UMUT!
Alparslan’ın kurt bakışı, Atatürk’ümün gözlerindeki maviliktir UMUT!
Kurtuluş Savaşımdaki kükreyiş, demokrasi için tanklara göğüs gerebilmektir UMUT!
Vesselam vatanım, güzel ülke, Türkiye’m benim için sensin UMUT!
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.