Şirin Bolu’muz, yakın çevre köylerinin mahalle olarak katılımlarıyla yerleşim alanı olarak biraz daha büyüdü. Her büyüyüşün avantajları olduğu gibi, olumsuzlukları da beraberinde geliyor. Köylerin çevrelerindeki tarım alanları aynı statüde kaldıkları için pek tabiî ki yine ekilip biçilmeye devam ediyor. Bu arazilerin ekilmemesi için yasak getirilmesinin de, mümkün olabileceğini zannetmiyorum. Doğaldır ki ekilecek araziye gübrede dökülecektir ve bu gübrenin ne olacağına da araziye ne ekileceğine ekenler karar veriyorlar. Bu gübreleme işi suni gübre türevlerinden olabildiği gibi, hayvan gübreleri türlerinden de olabiliyor.
Geçtiğimiz senelerde Karaçayır mahallesinde ikamet eden bir dostumla sohbet ederken, birkaç gündür evlerinin camlarını havalandırmak için bile açamadıklarını, hatta evlerine girinceye kadar gübre kokusundan burunlarını mendille kapamak zorunda kaldıklarını söyledi. Konu çevre konusu olduğu için hemen araştırmış, birkaç tarlaya tavuk gübresi döküldüğünü görmüştüm.
Arazi tarım için kullanılacaksa gübrelenmesi çok doğal, tarım alanları mahallenin bitişiğinde olunca da koku varsa hissedilmemesi ve rahatsızlık vermemesi de düşünülemez. Bu konularda bilgisi olduğuna güvendiğim bir dostumla bu durumu görüştüm. Doğal şartlarda gübrelerin çok az koku yapacağını, gübrenin koku yapması için oluşma işleminin tamamlanamamış olmasından ve yaş olmasından kaynaklanmış olabileceğini söylemişti.
Yani olayın sebebi yine biz insanların basit hatalarından kaynaklanan hatalar birisi. Bir tarafta geçimini sağlamak için arazisini ekmek mecburiyetinde olan vatandaşlar, diğer tarafta ikamet ettiği bina tarım alanı yakınında olup da hiç günahı olmadan gübre kokusundan mağdur olanlar. Kim haklı derseniz her iki tarafta haklı, haksız olan bu nahoş ve rahatsız edici kokuların etrafa yayılmasının cezai müeyyidesini açıklayıp ta takibini yapmayanlar olmalıdır herhalde? Her doğal gübrenin kulanım şartının nasıl olması gerektiğini bilip de, kullanıcıları yeterince bilinçlendirmeyenlerin hiç mi suçu yok acaba?
Çevre duyarlılığı denildiğinde, hemen herkes ileri geri bir şeyler söyler. İş icraata geldiğinde “ben bu iş böyle veya şöyle olsun daha iyi olur dememiş miydim” deriz Bizler ortaya bir sorun çıktığında suçu üstümüzden atmak için formül bulmakta pek mahirizdir zaten. Eğer her sorumlu üstüne düşeni yapmış olsaydı etrafta bu kadar çevre sorunu olur muydu acaba? Her gün yeni bir çevre sorunu ile karşılaşıyorsak, çevre sorunlarına zamanında yeterli tedbirleri almayan yetkili ve görevlilerin hiç mi suçu yok acaba?
Bir sonraki yazıda buluşmak üzere, hoşça kalın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.