Milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımızın olduğu şu günlerde, Hisar Tepesine ülkemizin en büyük bayraklarından birini diktik.
40 metre yükseklikte 150 m2 (10x15) lik şanlı bayrağımız Bolumuzun üstünde dalgalanmaya başladı.
Hisar Tepesi şehrimizin en yüksek tepesi. Üzerinde okul binalarının bulunduğu bu tepe Anıtlar Yüksek Kurulunca koruma altında. Daha önce yapılan okul binalarının dışında oraya hiçbir yapı yapılamıyor.
40 metrelik bayrak direğinin kaidesini yapabilmek için Anıtlar Yüksek Kurulundan izin bir türlü çıkmadı. Mimarlar Odamızda devreye girdi, Başkan Hüseyin Özsoy'un bu konuda gayreti ve çalışmaları oldu.
Neticede bir formül bulundu ve bu direk buraya dikildi, Bolu'nun her tarafından görülen 150 m2'lik şanlı bayrağımız Bolu semalarında dalgalanmaya başladı.
Törende çok güzel bir sunum yapan Belediye görevlimiz Selim Süren kardeşimden öğrendiğime göre, işin maddi boyutu belediye ve halkımızın iş birliği ile gerçekleşti, sadece belediye yapmış olsaydı bu iş bu kadar değer kazanmazdı.
Emin Semercioğlu, Başoğlu Kablo, Hüseyin Tekin, Ahmet Yamaner, Selahattin Ayen, Adnan Daylan ve Borkan İnş. katkılarından ötürü bu köşede bir Bolulu olarak teşekkür ediyorum.
Yabancı isimler hakkında
Geçen hafta "Yeter Bu Özentilik" başlığı altında yazdığım yazımın çok ilgi gördüğünü gelen faks ve telefonlardan öğrenmiş bulunuyorum, köşesi okunan yazılar yazdığımı da bu vesile ile öğrenmiş oluyorum.
Bana gelen olumlu olumsuz yazı ve konuşmaları değerlendirdikten sonra acaba bazılarına haksızlık mı yapıyoruz, bu işi de her zaman olduğu gibi çok mu abarttık diye de düşünmeden edemedim.
Biz neye karşı yazdık bu yazıları; dükkanlarına yabancı isimleri koyma özentiliğine dur demek için:
Peki bu isimlerin yabancı mı? Yerli mi? eski türkçe mi? dilimize işlemiş herkes tarafından anlaşılan isim mi? Buna kim karar verecek?
Karar verecek kimse o dil, edebiyat kültüre ve bilgiye sahip mi?
Bizim karşı olduğumuz mesela pastanenin ingilizce patisserie, kiralık arabanın Rent-Acar gibisi, fotoğrafçının The Art Stüdyo Fhotografy gibi mesleği belirten kelimelerin düzeltilmesi olmalı diye düşünüyorum. Mesela lokantada dilimize restaurant diye oturmuş yıllar sonra Rent-A Car, Beach clup, Patisserie gibi mesleklerde dilimize oturacak biz buna karşıyız.
Madem ki dükkanlar ruhsat alma durumunda, belediyede bir komisyon teşekkül ettirilir dilimize hakim, edebiyatçı, Türkçe eğitimi görmüş kimselerden teşekkül eden bu komisyonun aldığı kararlara da kimsenin bir şey söylemeye hakkı olamaz.
05.12.2007
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.