On dokuz eylül 2011 tarihinde yazmış olduğum,
Başta Bolu Valiliği olmak üzere, orman bölge müdürlüğünü uyarma mahiyetindeki yazımın ardından,
Sevindirici bir gelişme oldu.
Yazımın temelini oluşturan vakıanın özetinde;
1- Orman ve tarım teşkilatlarımıza,
2- Yerel kooperatiflerimize, sivil toplum örgütlerimize önemli görevler düşüyor.
3- Bunun için derhal ve acilen yerelden başlamak üzere,
4- Akademik çalışmaların başlatılması, projelerin üretilmesi şart görünüyor.
5- Bolu Valimiz Sayın İbrahim Özçimenin vakıaya yerelimiz noktasında, müdahil olacağına yürekten inanıyorum
Satırlarına yer vermişim.
Belki yazımdan, belki de hakikaten böyle bir proje vardı da,
Hayata geçirilmesine vesile olduk, sebep, gündem yarattık bilemem.
Ve Fakat,
Bölge dışından gelip mantar toplayanlara engel olmak,
Boluda mantar toplayarak elde edilen gelirin Boluda kalmasını sağlamak amacı ile mantar toplayan bölge halkı sertifikalandırılacak
Diye başlayan haber,
Yirmi sekiz Aralık.2011 tarihli ve..
Orman bölge müdürü Sayın Sırrı Köstereli ile yapılan röportajdan alıntı.
Haberi okumaya başladığımda,
Yabancı gelmeyen vakıanın, kendi düşüncelerimle örtüşmesi beni ziyadesiyle memnun etti.
Mantar ve bitki türlerinin,
Odun dışı orman ürünleri kısmına girdiği,
Önümüzdeki yıl ve ilerleyen yıllarda,
Bölgemizde hangi mantar türleri olduğunu,
Nerelerde kullanıldığını, yerel mantar toplayıcılarını koruma adına bir envanter çalışmasından bahsediyor,
Orman Bölge Müdürü Sayın Sırrı Köstereli.
Haber röportaj;
Bölgenin dışından ormanlarımıza gelip mantar toplayan insanlar var. Onlar bu mantarları toplayıp götürüyorlar ve parasal değeri bölgede kalmıyor. Biz bu bölgede insanlara bunu öğretip, belgelendirerek dışarıdan gelişlerin önünü kesmiş olacağız
Diye sona eriyor.
Bu gerçekten değerli ve yerelde yaşayanlara önemli bir gelir kaynağı sunacak bir vakıa.
Mantarın korunması, yerelde yaşayanların kollanması,
Yerelimizden toplanan mantar ve diğer bitki türlerinin katma değerinin yerele ait olduğuna dair yazım,
19 Eylül 2011 de,
HANYA KONYA BİR FİNCAN SALEP
Başlığında Bolu Gündem gazetemizde yayınlandı.
Ne diyordum ben yazımda;
Mengen ilçem ile ilgili olarak;
Yani salep bitkisinin varlığından, yokluğundan, toplanmasından, köylümüze katkısından, katma değer yaratıp yaratamayacağından hareketle,
Bir dizi sohbet etme fırsatı yarattım, kendime, çevreme.
Baktım ve duydum ki,
İlçemize de dışarıdan, hatta bu yukarıdaki aile de olabilir,
Mengen ilçemiz köyleri civarlarında, salep yapımında kullanılan soğanları, farklı türden(kanlıca değil) özel mantarları toplayıp gidiyorlarmış.
Eğer bu toplanacak, belirli bir yerde kullanılacak ise,
Benim köylüm, benim yerelimdeki vatandaşlarım toplasın.
Yararlanacak, bir yerde kullanılacak ise, kontrollü şekilde o toplasın.
Hem korusun, hem yararlansın. Çam gibi, köknar gibi, meşe gibi.
Köylümün,
Sadece orman köylüsü olarak tanınmasının da, algısının da değişmesi gerekiyor.
Sadece ormanı bekleyen, koruyan, kesimini, tıraşlamasını, taşımasını yapan değil,
Aynı zamanda ormanlarımızda, tepelerimizde, yaylalarımızda, dağlarımızda yetişen
Her türlü bitkinin (orkide, kardelen, mantar, eğrelti otu, şimşir vs.) işlemini,
Köylü vatandaşımız, yerelimizde yaşayanlar yapsın, ülkesine, yereline ve kendisine katma değer yaratsın.
Diye yazmışım.
Eylül ayında yazmış olduğum yazımın ardından tam da yazımla bütünleşen önlemlerin alınıyor,
Yereldeki yaşayanımızın korunuyor, bitki türlerinin de kollanıyor olması benim için olduğu kadar,
Mengen ilçemiz için de diğer ilçelerimiz için de, önemli bir adım olacaktır.
Ve Fakat;
Farklı illerden, hatta yurt dışından dahi gelerek, ormanda ne var ne yok toplayanlara,
Salepleri kökünden sökenlere,
Eğrelti ve şimşiri bir kullanımlık buket çiçeklerde kullananlara, satanlara geçit vermeyelim.
Ormanlarımızı da,
Diğer Bitki türlerimizi de koruyalım.
Her ne kadar,
Orman Genel Müdürlüğünce, TÜRKİYE ormanlarında doğal olarak yetişen mantar türlerinin korunması ve kültüre alınması projesi başlatılmış olsa da..
Asıl iş,
Orman köylümüze, köyde yaşayanımıza, muhtarlarımıza, yerelde yaşayanımıza ve bizlere düşüyor.
Mantarı, Şimşiri, Eğrelti Otunu, Salepi ve daha bir çok bitki türlerimize,
Sahip çıkalım.
Yerelimize katma değer katacak bu bitki türlerinin,
Kıymetinin farkına varalım ki;
Bu işin ticaretini yapan,
Dışarıdan gelen yabancılara, acımasız şekilde alanlarımızı, bitki türlerimizi tarumar edenlere fırsat vermeyelim.
Sonra köküne kibrit suyu deyimine eş değer,
Bu güzel değerli bitki türlerimizin yok edilmesine göz yummuş oluruz.
02.01.2012
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.