AK Parti Bolu Milletvekili Fatih Metin'le yaptığımız görüşmede Metin, muhalefet partilerini sert bir dille eleştirdi. Metin muhalefet partileri için yaptığı değerlendirmede, Körü körüne muhalefet yapıyorlar diyerek tepki gösterdi.
RÖPORTAJ: ZEKİ ERCİVAN
Fatih Metin'le ülke genelinde ve yerel gündemde oluşan gelişmeleri değerlendirdik. Metin, Demokratik Açılım sürecini, Anayasa Değişiklik Paketi'ni, Abant'ta süren çalışmalara ve sivil toplum kuruluşlarının yapılan çalışmalara gösterdiği tepkileri, Bolu'nun ekonomik hayatında katkı sağlayacak yeni gelişmelerin olup olmadığını, Yılmaz Becikoğlu ile aralarında yaşanan protokol krizini ve Bolu gündemine bomba gibi düşen Belediye Başkan Yardımcısı İhsan Ağcan'ın tutuklanma sürecine ilişkin bütün merak edilenleri cevaplandırdı.
Ulusal anlamda yapılan araştırma ve anket çalışmalarında, AK Parti'nin oyunun düştüğü ve önümüzdeki genel seçimlerde bu düşüşün süreceği ifade ediliyor. Yapılan bu tespitleri doğru ve gerçekçi buluyor musunuz?
Bugün Türk siyasi hayatına baktığınızda, her başarılı iktidar için muhalefetin bu tip spekülasyonları olmuştur. Biz netice olarak, AK Parti olarak her zaman realist bir siyaset anlayışını güttük. Ben de siyasi olarak hayal mahsulü bir siyaset üretmedim hiçbir zaman. Biz partimiz kurulduğu günden bu yana milletimizle hemhal olan bir partiyiz. Bizim parti programımızın başında AK Parti milletin hamuruyla yoğrulmuştur ifadeleri yer alır. Bu durumu esas aldığımızda, biz uygulamada da hep milletimizle beraberiz. Hep halkla iç içeyiz. Bir kere her hafta sonu Bolu Merkez'de, ilçelerde, köylerde toplantılar yapıyoruz. Teşkilat çalışmalarını ayrıca yapıyoruz. Çeşitli toplantılarda bulunuyoruz. Bolu'da hizmetsel anlamda birçok açılışta bulunuyoruz. Ayrıca farklı illerde parti çalışmaları nedeniyle geziler düzenliyoruz. Yaptığımız gezilerde ve çalışmalarda, AK Parti'nin mevcut gücünü koruduğu ve bu gücü arttırarak inşallah 2011 yılına taşıyacağını düşünüyoruz. Vatandaşımızın bize olan güvenin devam ettiği kanaatindeyim.
Demokratik Açılım ülkede çok uzun süre tartışıldı. Bu konuda çeşitli değerlendirmeler yapıldı. Demokratik Açılım sürecinin Türkiye'de yaşayan iki halk arasındaki taraflaşmayı derinleştirdiği ifade edildi. Demokratik Açılım süreci doğru işliyor mu sizce?
Birçok kez Demokratik Açılım'la ilgili birkaç defa söylem geliştirmemize rağmen, o noktada hala Demokratik Açılım sadece Kürt sorunu olarak ya da Kürt sorununa karşı geliştirilecek bir proje olarak algılanmakta. Bu anlamda baktığımızda, Güneydoğu'da yaşayan vatandaşlarımızın problemleri, Demokratik Açılım'ın birer parçası sadece. Bu nedenle demokratik açılımı çok geniş yorumlamak lazım. Demokratik Açılımı maalesef muhalefet dar çerçevede yorumlamış ve vatandaşa da farklı empoze etmiştir. Demokratik Açılım, AK Parti ile başlayan bir süreçtir. Türk Ceza Kanunu bizim dönemimizde değişti. Medeni Kanun bizim dönemimizde değişti. Hukuksal düzenlemeler konusunda çok ciddi değişikliklere gittik. Biz hukuk alanında temel yasalarda çok ciddi düzenlemelere gittik. Terörle Mücadele Kanunu'nda aynı şekilde. Avrupa Birliği sürecinde demokratik haklar için insan hakları, özgürlükler ve hukuk devleti olma yönünde 2002 yılından beri adımlar atıyoruz. Ama netice itibariyle bunların bir olgunluk süreci geçirmesi gerekiyordu, daha sonrasında milli birlik ve kardeşlik projesi olarak da bu hususun vatandaşlarımızın gönlünde daha iyi yer etsin diye bir sloganımız oldu, ki bu sürecin yerli yerine oturduğu kanaatindeyim. Vatandaşımız bizim demokratik açılımdan neyi kast ettiğimizi biliyor. Vatandaşımızın, muhalefetin o dar çerçeveli anlayışının dışında olduğunu görmüş olduk. Özellikle bu anayasa değişikliği de Demokratik Açılım'ın bir parçasıdır. Hatta ve hatta inşallah Türkiye'nin gelecekte atılacak demokrasi adımlarının oturması için, bu süreç bizim için önemlidir. O nedenle olayı sadece Kürt Sorunu'na indirgemek, bir kere bu millete yapılan en büyük haksızlıktır. Ne yazık ki muhalefet çok dar çerçevede bir muhalefet oluşturduğu ve üretken bir siyaset anlayışına sahip olamadığı için, insanların milli ve dini değerleri ile oynayarak, siyasi menfaat elde etmeye çalışıyor. Dolayısıyla bu konuda başarılı olamıyor. Çünkü vatandaşımız kimin samimi, kimin samimi olmadığını çok iyi biliyor.
Peki, Demokratik Açılım süreciyle birlikte silahların susacağına inanıyor musunuz?
Silahların susması sadece Demokratik Açılım sürecine bağlı değil. Çünkü netice itibariyle silah dediğiniz hadise, terörle ilgilidir. Karşınızda terör örgütü mensubu ve siyasi uzantıları bu konuda samimi değiller. Bu anlamda bizim açılımımız teröriste değil, vatandaşımıza. Devletle vatandaş arasındaki bağın her anlamda kurumsal anlamda bir birlikteliğidir. Vatandaşımız 20-25 yıl bir sıkıyönetim, olağanüstü hal yönetimi altında çok ciddi anlamda sıkıntı çekmiştir. Devletin sıcak yüzüyle karşılaşmamıştır. Devletin soğuk yüzüyle karşılaşmıştır. Bu noktada silahlı kuvvetlerimizin silahlı gücünü ayırıyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri bugüne kadar üzerine düşen vazifeyi sonuna kadar yerine getirmiştir ve getirmeye de devam etmektedir. Yalnız sorun tek başına silahlı mücadele sorunu değildir. Geçmiş dönemdeki yönetimler, halkın devlete olan güvenini zedelemiştir. Biz tekrar halkla devletin yeniden kucaklaşmasını sağlayacak açılımı sağlamaya çalışıyoruz. O süre içersinde halktan yeterli desteği bulamayan, bu anlamda da AK Parti hükümetiyle beraber 8-10 yıllık dış politikada yakalanan başarıyı göz önünde bulundurduğunuzda, komşularınızla olan ilişkileriniz ve dünya devletleri arasında aldığımız konum itibariyle durduğunuz noktaya baktığımızda, PKK terör örgütünün beslendiği yerler tek tek düşmektedirler. O nedenle bu bir süreçtir. Bu süre içinde Demokratik Açılım şehir bazında vatandaşın desteğiyle PKK uzantılarının elini çekmesini sağlayacağı için, bir şekilde teröristi de bu anlamda daha da bastıracaktır ve silahlı mücadelemiz bir tek terörist kalmayıncaya kadar devam edecektir.
Güncel olarak baktığımızda, yakın döneme Anayasa Değişikliği Paketi damgasını vurdu. Tartışmaları da hala sürüyor. Konuyla ilgili eleştiride bulunanlar, Anayasa Değişiklik Paketi'nde AK Parti'nin geçmişte eleştirdiği hiçbir başlığa değinmediğini ifade ediyorlar. Devletin bazı kurumlarının oluşturduğu tahakkümün sürdüğü söylendi. Bu konudaki değerlendirmeleriniz neler?
Bu eleştirileri yapanların, bir defa amaçlarının üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğunu düşünüyorum. Bu konuda şu değerlendirmeyi yapmak lazım. Biz de istediğimiz Anayasa değişikliğini gerçekleştiremedik. Bizim arzumuz şuydu; tamamen uzlaşmaya yönelik, toplumun her kesimini içeren ve toplumun her kesiminin görüşleri alınarak, mecliste uzlaşıyla oluşturulmuş bir sivil anayasa düşünülüyordu. Süreç şunu gösterdi ki; muhalefet körü körüne muhalefet yapmıştır. Bu şartlar altında en iyi hazırlanabilen paket bu pakettir. Biz bu paketle iş bitmiyor diyoruz zaten. Bu paket, bundan sonraki demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin kapısı olacaktır. Bu dönemde yapılan bir başlangıç paketidir. AK Parti, ülke adına üzerine düşen sorumluluğu ülke adına yerine getirmektedir. Diğer muhalefet partilerinin sorumluluklarını yerine getirip getirmedikleri kendilerini ilgilendirir. Ama şu süreçte görülüyor ki millet zaten bu anlamdaki samimiyetsizliklerini çok net
12.04.2010
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.