Şehiriçi ulaşımında insanlara kolaylıklar sağlamak amacıyla otobüs durakları yapılır. İnsanlar bu duraklardan zor hava koşullarından korunmak ya da oturmak için yararlanırlar. Boş zamanlarınızda bu duraklarda oturup beklerseniz, her türden insanımızın oraya buraya gittiğine tanık olursunuz. Geçenlerde böyle bir ortamda bu insanların kaçı iş için çoluk çocuğunun nafakasını temin edebilmek amacıyla oraya buraya gidip geliyorlar, acaba diye bir soru takıldı kafama.
Bir tarafta müteşebbisi özendirici teşvik tedbirleri. Bir tarafta tüm özendiriciliğe karşın bacasından duman çıkan bir fabrikanın kurulamadığını görüyor, üzülüyorsunuz. Alman iktisatçısı Erhardın bir sözü var; El sanatları olmayan bir ülkede fabrika bacaları yükselemez.
S.S.Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifinin 49.Olağan Genel Kurulunda esnaf ve sanatkarın dile getirilen bu günkü durumuna göre fabrika bacaları nasıl yükselecek diye endişeleniyorsunuz. Bu düşüncelerdi durakta kafamda şekillenenler...
Geliyorum iş yerine. Yıllar önce öğrencim olduğunu söyleyen fidan gibi bir delikanlı, yanında eşi. Delikanlı anlatıyor; Hocam, askerden geldim. Yeni evlendik. Halen babamlarla beraber kalıyorum. Akşam eve götürecek bir ekmeğin parası yok cebimde. Sanatım var, şoförlüğüm var, çalışmak için gücüm var, hırsım var, arzum var ama işim yok! Ne olur bana yardımcı olun!
Arkasından eşi başlıyor. Gözyaşları yüzünü yıkamış. Hıçkırıkları boğazında düğüm düğüm. İçine gömülüyor. Ne olur hocam, eşime bir iş! Günde en az dört-beş kez yaşıyorum bu olayı.
İyi bir meslek öğrenmenin sonucunda hayat merdiveninin basamaklarını hızla nasıl çıkacaklarını öğrettik bu çocuklara yıllarca. Ekmeğiniz hep elinizde olacak, çünkü sizin bileğinizde sanatın altın bileziği dedik. Medeniyet şahikasının merdiveni sanattır dedik. Bir memleketin hayat damarlarından biri sanattır diye söyledik. Ve de her tarafa yazdık. Cumhuriyeti kuran büyük insanın sözünü Türk, övün, çalış, güven. Şimdi karşımda duruyor mutluluğun ne menem şey olduğunu anlamaya çalışan gençler. Taşı sıksa suyunu çıkaracak güçteki gençler sanki kurbanlıklar gibi elleri kınalı bekleşiyorlar umutsuzluk sonsuzluğunda. Sanki Türklüğümüzle övünmek yetecek mi? Çalışmak istiyoruz, iş yok! İş olmayınca güvenimiz erozyona uğruyor. Söyleyin bize, biz ne yapalım?
Üretim yok, yatırım yok. Sonuçta iş yok. Önümüzde Kurban Bayramı, bayramınız kutlu olsun gençler diyemiyorum...
Etkililer, yetkililer sizler diyebiliyor musunuz diye sormaya yüreğim el vermiyor. Sanıyorum sizler de zorlanıyorsunuz... Ama gene de umut fakirin ekmeği diyor bayramın sağlık ve mutluluk içinde geçmesini diliyorum.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.