Yakın bir arkadaşım bana bu maili attı. Benim gibi sizlerinde unuttuğunu sandığım, ama çok önemli olan, ulusça incindiğimiz acımızı hatırlatmak için bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedim.
2 Ekim 1992'de, Muavenet Fırkateynimiz tatbikatta Amerika tarafından neden vuruldu? Ve asıl soru: Tatbikat neden kesilmedi? Hiç bir şey olmamış gibi devam etti?
Kısaca hatırlatayım: 2 Ekim 1992de Egede bir NATO Deniz tatbikatı vardı. Tatbikatın adı, Display Determination 92. Vakit gece yarısı herkes uykudaydı.
Amerikan Uçak gemisi SARATOGA durup dururken attığı 2 füzeyle bizim Muavenet Fırkateynini vurdu. Füzenin biri kaptan köşküne diğeri savaş harekat merkezine çarptı. Gemi komutanı Kurmay Yarbay Kudret Güngör dahil 5 şehit ve de 22 yaralı
Muavenet kullanılmaz hale geldi ve tatbikat dışı kaldı. Şu noktaya bir daha dikkat edelim; tatbikatta kesinlikle gerçek silah kullanmak yoktu. Saldırı yeşil peryodda, yani dinlenme-uyku zamanında iken meydana geldi. Muavenet Fırkateynimize atılan füzeler hava savunma füzesi Sea Sparrow' du.
Bu saldırı bu füzelerin deniz hedefine karşı kullanıldığı ilk ve tek olaydır! Sea Sparrow öyle bir kişinin nişan alıp atabileceği bir füze değildir. Atılması için bir kaç aşama ve komutan onayı gerektirir. Dolayısıyle bu saldırının "kazaen" olması da mümkün değildir. Amerikan Hükümeti olaya "kaza" demiş, bizim hükümet de buna kuzu kuzu razı olmuştur.
Zaten Amerikan gemileri alarmda filan değildi. Tatbikat bölgesi ne Rus ne Kuzey Kore ne de Çin kıyılarıydı. Saros Körfezi açıklarıydı. Yani, Amerikan güçlerini gerecek hiç bir durum yoktu. Yapılan saldırının boyutları Süleymaniyedeki çuval olayından çok daha büyüktür. 5 Şehit 22 gazinin yakınlarının yaşadıkları, başlı başına bir insanlık faciasıdır.
Muavenet olayında gereken şahsiyetli tepki gösterilseydi, Süleymaniye deki çuval olayı da olmazdı. 5 şehit 22 yaralı varken, gemimiz hurdaya dönmüşken bizim komutanlar tatbikatı kesmedi. Bu utanılacak bir olay vede bir sıkandaldır. Sanki nato görevi, milli görevden, hakiki komutanlıktan daha önemliydi. Bu olay bir başka ülkede olsa derhal tatbikat kesilirdi. Kesmeyen komutanlar mutlaka yargılanırdı. Hatırlatalım, o zaman ki Genel Kurmay Başkanı Doğan Güreş, Deniz Kuvvetleri Komutanı da Vural Beyazıt idi.
Olaydan sonra devlet şehit ve gazileri yalnız bıraktı. Gaziler Amerikan Ordusuyla karşı karşıya kaldı. Gazilerin açtıkları dava 7 yıl sürdü. Amerikan mahkemesi olayın askeri bir olay değil siyasi bir olay olduğuna, dolayısıyla bu davaya bakamayacağına karar verdi. Böylece gemimizi siyaseten vurulduğu Amerikan mahkemesi tarafından da ifşa edilmiş oldu.
NEDEN VURULDU ?
O günlerde Muavenetin vurulması dahil 6 ay içinde şunlar oldu:
2 Ekim 1992 Muavenetin vurulması.
24 Ocak 1993 Uğur Mumcu suikastı.
17 Şubat 1993 Eşref Bitlis uçağının düşmesi.
17 Nisan 1993 Cumhurbaşkanı Turgut Özal' ın (ani) ölümü. O günlerde ABDnin pkk ya yardım ettiği, bazı Türk komutanlar tarafından açıklanmıştı. TSK ile ABD Ordusu arasında sürtüşme vardı.
MUAVENET ŞEHİTLERİ
Komutan: Kurmay Yarbay Levent Kudret Güngör. Teğmen Alper Tunga Akan, Astsubay Serkan Aktepe, Telefoncu İkmal Çavuş Mustafa Kılınç, Topçu Er Recep Akan. Bu vesile ile şehitlerimizi bir kere daha anıyor ve ruhları şad olsun diyorum.
08.02.2012
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.