Sinüsler ve Sinüzit
Sinüsler burun etrafındaki kemikler (etmoid ve sfenoid), üst çene kemikleri (maksiller)
ve alın kemiği (frontal) içinde bulunan hava dolu boşluklardır. Bu boşluklar,
genellikle burun içine açıldıkları kanallarındaki tıkanıklıklar nedeniyle
iltihaplandığında ortaya çıkan enfeksiyona sinüzit adı verilir. Sinüzitin akut
ve kronik (müzmin) olmak üzere iki tipi vardır.
Sinüsler Nasıl İltihaplanır?
Burun ve sinüsler; bakteri ve virüslerin sık sık yerleşip iltihap yaptığı
bölgelerdir. Bu bölgelerde her zaman iltihaba yol açacak bakteri ve virüs
bulunur ancak normal çalışan bir sinüste iltihap her zaman olmaz. Eğer sinüsün
normal çalışmasına engel olacak bir durum varsa kolaylıkla sinüs iltihabı
(sinüzit) gelişir. Bakteri ve virüs dışında nadiren de olsa mantarlar da iltihap
yaparlar. Sinüzit en çok nezle, grip gibi üst solunum yolu infeksiyonları
sonrası gelişir. Bu tür infeksiyonlarda sinüslerin burun içine açılan delikleri
ödem nedeniyle kapanır ve sinüs salgıları burun içine boşalamaz. Ayrıca
sinüslerin havalanması da bozulur. Bu durumda sinüs içerisinde kolayca iltihap
gelişir. Bunun dışında sinüs ağızlarını tıkayan alerji, burunda kemik eğriliği,
et büyümesi, yabancı cisim, geniz eti gibi durumlar da sinüzit gelişmesini
kolaylaştırır. Vücut direnci başka sebeplerle düşük olan kişiler daha kolay
sinüzit geçirirler.
Sinüzitin belirti ve bulguları nelerdir ?
Soğuk algınlıklarını ve nezleyi hemen takiben ortaya çıkan akut sinüzit, farklı
yaş gruplarında farklı belirtiler verebilir. Erişkinlerde ve büyük çocuklarda
burun tıkanıklığı; sarı, yeşil veya kanlı burun akıntısı; gözlerin etrafında
ağrı; diş ağrısı ile karışabilen yanak ağrısı; yüzde basınç hissi; öne eğilmekle
artan yüz veya baş ağrısı, kötü ağız kokusu belirtileri bulunabilir. Bazen de
kuru öksürük, hafif ateş veya mide rahatsızlığı şikayetleri görülebilir. Küçük
çocuklarda da yukardaki şikayetler bulunabilir, ancak genellikle bu
şikayetlerini iyi ifade edemezler. Hastalık, yüksek ateş ve iltihaplı burun
akıntısı nedeniyle her zamankinden biraz daha şiddetli ve 10 günü geçen bir
"soğuk algınlığı" zannedilebilir.
Kronik sinüzitte, belirtilerin süresi üç aydan uzundur. Koyu burun akıntısı,
geniz akıntısı, burun tıkanıklığı, koku alamama, özellikle geceleri artan
öksürük belirtileri görülebilir.
Sinüzit önlenebilir mi ?
Günlük hayatınızdaki koşullarda bazı değişikler yaparak sinüzit riskini
azaltabilirsiniz. Kış aylarında, özellikle kaloriferli evlerde iyice kuruyan
havayı, solunum yolları için ideal olan %35-%50 nem oranına ulaşacak şekilde bir
buhar makinesi ile nemlendirin. Soğuk algınlıkları sırasında bol su için, uçak
seyahatinden ve sualtı dalışlardan kaçının, şikayetler uzun sürdüğünde
doktorunuza başvurun. Allerjiniz varsa allerji önlemlerine ve tedavisine her
zaman özen gösterin.
Nasıl Korunabilirim?
Hastaların sinüzit olmamak veya olunursa kolay tedavi edilebilmek için dikkat
edebilecekleri birkaç şey vardır. Bunun için soğukta kalmamak, saçların ıslak
kalmaması, yaşadıkları ortamın nemi ve ısısının uygun olması, sigaranın
dumanında dahi kalınmaması,alerjiye yol açabilecek toz, duman veya diğer irritan
maddelerden uzak kalınması gibi önlemler alınabilir.
Teşhis Nasıl Konur?
Hastanın şikayetleri ve muayene bulgularına göre sinüzit düşünülse bile kesin
teşhis radyolojik olarak yani çekilen filmlerle konur. Bunun için en çok çekilen
film Waters filmi denilen ve daha çok maksiller sinüsü inceleyen bir filmdir.
Diğer sinüsler içinde değişik açıdan çekilen filmler vardır. Ancak bu çekilen
normal filmler pratikte faydalı olmasına rağmen yanılma payları az değildir. Bu
amaçla özellikle tedaviye cevap vermeyen veya ameliyat düşünülen hastalarda
mutlaka bilgisayarlı tomografi çekilmelidir. Bilgisayarlı tomografi burun içi ve
sinüsler hakkındabize çok faydalı bilgiler vermektedir.
Sinüzitin Ne Gibi Tehlikeleri Vardır?
Sinüzit uygun antibiyotik ve yardımcı ilaçlarla veya gerektiğinde ameliyatla
tedavi edildiğinde ciddi problemlere yol açmayan bir hastalıktır. Ancak
iltihabın yayılmasına bağlı bazı komplikasyonlar gelişebilir. Bunlardan en
önemlileri iltihabın göz çukuru içine yayılması ve körlüğe kadar gidebilen
hastalıklar, beyin zarına veya beyin içine yayılarak abse oluşması, iltihabın
sinüs içinde abseleşmesi ve kemik iltihabı sayılabilir. Bu tür durumlar
oluştuğunda tedavi daha ciddi yapılmalıdır ve ilaç tedavisiyle birlikte ameliyat
gerektirir
Sinüzit nasıl tedavi edilir ?
Akut sinüzit, genellikle kullanma süresi 10 gün olan ve ağızdan alınan
antibiyotikler, dekonjestan ilaçlar ve burun spreyleri ile tedavi edilir.
İspatlanmış allerjisi olan kişilerde antihistaminik türü ilaçlar da tedaviye
eklenebilir.
Kronik sinüzitte daha uzun süreli ilaç tedavisi uygulanır. İlaç tedavilerinden
yarar görmeyen hastalarda ameliyatla tedavi gerekir. Günümüzde sinüzit
ameliyatlarının çoğunluğu, dışarıdan görünür bir kesi yapılmaksızın, burun
deliği içinden endoskopik yöntemle yapılmaktadır (Endoskopik sinüs cerrahisi).
Çocuklarda sinüzit farklı mıdır ?
Çocuklarda solunum yolu enfeksiyonları erişkinlerden daha sık görüldüğü ve
sinüzit belirtileri daha silik seyrettiği için teşhis de daha zordur. Çocuklarda
aşağıdaki belirtilerin varlığı sinüziti düşündürmeli ve doktor muayenesi
yapılmalıdır :
Soğuk algınlığının 10-14 günden uzun sürmesi
Koyu ve sarı-yeşil renkte burun akıntısı
Boğaz ağrısı, öksürük, kötü ağız kokusu, bulantı, kusma yaratan geniz akıntısı
Uzun süreli başağrısı
Huzursuzluk veya halsizlik
Göz çevresinde şişlik
KRONİK SİNÜZİT ve ENDOSKOPİK SİNÜS CERRAHİSİ
Endoskopik sinüs cerrahisi, 1990'lı yıllardan itibaren yüksek kalitede görüntü
sağlayan endoskopların gelişmesi ile bütün dünyada yaygınlaşmış olan bir cerrahi
yöntemdir. Burun endoskopları, dışarıdan görünür bir kesi yapılmaksızın burun
boşluğunun içindeki dar ve karanlık bölgelere ulaşmayı sağlayan, bu bölgeleri
aydınlatan optik aletlerdir.
Bazı özel durumlarda bugün de uygulanan açık cerrahi yöntemlerde geçmişte
yapılan sinüzit ameliyatlarında normal dokularda daha fazla hasar meydana
getirilirdi, kanama riski daha yüksekti ve elde edilen başarı sonuçları da daha
düşüktü. Kronik sinüzitlerin tedavisinde endoskopik sinüs cerrahisi ile çok daha
başarılı sonuçlar alınmaktadır.
Yüz kemiklerinin içindeki boşluklar olan sinüslerin sağlıklı olması için bu
boşluklara burundan hava girmesi ve sinüslerin içinde üretilen salgıların buruna
boşaltılması gerekir. Sinüslerin ve sinüsler ile burun arasında havanın girişini
ve salgıların boşaltılmasını sağlayan ince kanalcıklar vardır. Kronik sinüzit bu
kanalcıkların tıkanması sonucunda meydana gelir. Kronik sinüzitte uygulanan
endoskopik sinüs cerrahisinin temel prensibi, daralmış veya tıkanmış olan bu
ince kanalcıkları genişletmek, bir labirent şeklinde birbirlerine açılan küçük
sinüslerde odacıklar arasındaki duvarları kaldırarak havanın kolayca
girebileceği ve salgıların boşalabileceği geniş ve tek bir oda yaratmaktır.
Dışarıdan görünür bir kesi izi yoktur, yüzde şişme veya morarma olmaz. Ameliyat sonrasında ağrı ya hiç olmaz, ya da basit ağrı kesici ilaçlar ile kontrol altına alınabilen hafif dereceli bir ağrı vardır.
Endoskopik sinüs cerrahisi riskli midir ?
Her ameliyatta olduğu gibi, endoskopik sinüs cerrahisinde de bazı riskler
vardır. Sinüslerin çevresinde göz, gözyaşı kanalı, görme siniri, beyin zarı ve
beyin, beyine kan taşıyan ana atardamar gibi çok önemli ve hayati yapılar
bulunur. Bu kritik yapılara yakın yapılan ameliyatlarda da doğal olarak bu
yapıların zarar görebilme riski vardır. Ciddi sonuçlar doğurabilecek riskleri
nedeniyle, endoskopik sinüs cerrahisi uygulayan hekimlerin özel bir eğitim
almaları ve bu ameliyatlar konusunda deneyimli olmaları gerekir. Uygulanan
cerrahi yöntemler sırasında cerrahların bağlı kaldığı en önemli prensip, bu
kritik yapılara zarar vermemektir.
Oldukça nadir görülmekle birlikte, endoskopik sinüs cerrahisi uygulanacak
hastaların bilmesi gereken riskler ve ameliyat sonrasında görülebilecek
sorunlar: burun kanaması, enfeksiyon, göz çevresinde şişlik ve morarma, göz
içine kanama, çift görme, görme kaybı, gözyaşı kanalı tıkanıklığı, beyin zarı
hasarı, beyin-omurilik sııvısı kaçağı, kafa içi kanama, kronik sinüzitin nüksü.
Kronik sinüzit endoskopik sinüs cerrahisinden sonra tekrarlayabilir mi ?
Evet, bu olasılık her zaman vardır. Sinüzit ameliyatlarında hastalık bulunan
organ çıkartılmamakta, normal görevine döndürülmeye çalışılmaktadır. Dış ortama
ve mikroplara açık bir ortam olan burun ve sinüsler, ameliyatlardan sonra tekrar
hastalanabilir.
Endoskopik sinüs cerrahisinden sonra ne yapılmalı, ne yapılmamalı ?
Ameliyatı takibeden 24 veya 48 saat içinde burun tıkanıklığınız olabilir ve
ağızdan nefes almanız gerekebilir. Burun içine tampon koyulduysa bu tampon
doktorunuzun belirleteceği bir süre sonunda çıkartılacaktır; bu süre 24-72 saat
arasında olabilir.
Doktorunuzun önerdiği ilaçları düzenli kullanın.
Eğer doktorunuz önerirse, burun içini temizlemeyi sağlayan sprey veya yıkamaları
düzenli kullanın.
Doktorunuz izin verene kadar burnunuzu sümkürerek temizlemeyin. Bu süre 4-6
hafta kadar olabilir.
Tamponların alınmasını veya, tampon koyulmadıysa ameliyatı takibeden 48. saatten
itibaren burnunuzu hafifçe çekerek temizlemeye çalışabilirsiniz.
Burnunuza kesinlikle musluk suyu çekmeyin.
Ameliyattan sonra burunda kuruluk hissi ve içinde kabuklanmalar meydana
gelebilir. Bunların temizlenmesi için doktorunuzun önerilerine uyunuz.
Burun içindeki iyileşme, ameliyatın türüne göre değişmek üzere 2-6 hafta
arasında tamamlanacaktır. Bu süre içinde doktorunuzun önerdiği pansumanlara ve
kontrollara düzenli gidin.
Herkese sağlıklı günler diliyorum.
