Kim ne derse desin 10 Kasım deyince Atatürk’ün ölüm tarihi akla gelir.
Atatürk kimdir sorusu sanıyorum herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur diye cevap verir.
Atatürk öleli 79 yıl olmuş, hala hatırlanıyor, tartışılıyorsa ölmemiş yaşıyordur.
Uzağa gitmeye gerek yok.
Ortadoğu’ya, Irak ve Suriye’ye bakmak yeterli.
Mezhep çatışmalarıyla birbirini katleden bu coğrafyada Türkiye bir istikrar adası ise bunu Türkiye Cumhuriyetinin sağlam temellerine borçludur.
Çağının ilerisinde bir öngörüye sahip.
Türk kimliğini öne çıkarmıştır.
Bu anlamda en büyük Türk Milliyetçisidir.
Osmanlının enkazından modern bir cumhuriyet kurmuştur.
Yalakalığı, riyakârlığı hiç sevmez ve bunları çevresinde barındırmazdı. İşte bir anısı.
Atatürk Amasya ziyareti sırasında, yörenin ileri gelenleri ile Vali konağında sohbet ederken bir ara tam karsısında oturan 50-55 yaşlarında sakalı göğüslerine kadar inen birine gözleri takılır. Yanında oturan valinin kulağına eğilip sorar:
-“Kimdir bu?”
-“Efendim kendisi şeyh’tir. Yörede çok hatırlısı vardır.”
Bunun üzerine Atatürk Şeyh’i yanına çağırttırır.
-“Bak baba’ imanın ölçüsü sakalın boyunda değildir. Sunu rica etsem de en azından Peygamber efendimizinki gibi kısaltsan” der ve eliyle de boyunaltı hizasını gösterir. Şeyh “emrin olur Paşam” diyerek yerine çekilir.
Toplantı bittikten sonra Atatürk Amasya’dan ayrılır ve aradan birkaç ay geçer…
Bir aksam Atatürk’ün aklına Amasya’daki şeyhi gelir. Vali’yi telefonla arayıp şeyhin sakalını kesip kesmediğini sorar. Vali şeyhin sakal boyunda en küçük bir kısalma bile olmadığını söyler.
Atatürk telefonu kapatır, kâğıdı kalemi eline alır ve sonra nazirini çağırıp, yazdığı yazıyı Amasya Valiliği’ne tebliğ etmesini ister.
Ertesi gün Amasya’dan şeyh efendinin Atatürk’ü görmek üzere Ankara’ya doğru yola çıktığı haberi gelir.
Şeyh Ankara’ya ulaştığında’ Atatürk’ün karsısına çıkar. Sakal tamamen kesilmiş, sinekkaydı bir tras olunmuş, saclar kısaltılmış, kılık kıyafet bastan sona değiştirilmiş, bambaşka bir görünüme bulunulmuştur.
Orada bulunanlar bu değişime çok şaşırırlar ve Atatürk’e bunun nedenini sorarlar:
-“Aman Paşam, o şeyh ki sakalına el dahi sürdürmezdi… Siz ne ettiniz de kökünden kesmesini sağladınız?”
Atatürk gülümser, sonra da yanındakilere donup söyle der:
-“Dün akşam Amasya Valiliği’ne bir yazı gönderdim ve şeyhi Afyon’a vali atadığımı bildirdim.”
Ardından da yeni bir yazı hazırlayıp nazırına bunu şeyhe vermesini söyler.
Yazıda söyle yazmaktadır:
-“İnancın olucusunun sakalda olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselene gelince… Bugün koltuk uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen, yârin başka şeyler için milletinden bile vazgeçebilir. Seni böyle bir ikileme mahkum bırakmayalım.”
79 yıl sonra hala herkes seni konuşuyorsa sen ölmemişisin Atam.
Ruhun şadolsun.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.