Yıllar önce…
Gölköy barajının alt tarafında bir ağacın dibinde…
Dizine başımı koyup gözlerimi kapadığım bir hanımla piknik durumundayız…
Birden acı hissettim kafamın bir yerinde…
Hareketlendiğimi gören hanımdan tek cümlelik emir ve açıklama…
“Yat yerine, başındaki beyaz saçları ayıklıyorum ”
Yattım dizine ve kapattım gözlerimi.
Bir süre sonra arkadaşlığımız bitti.
***
Üç ay sonra bir hafta sonu…
Karacasu’da bulunan eski kaplıcada hamam keyfindeyim…
Bir ara sıcaktan bunalıp soğukluk diye bilinen antreye çıktım…
Serin serin kendime gelirken yan tarafta oturan biri seslendi.
“Bey, yabancısınız galiba”…
“Hayırdır nereden anladınız yabancı olduğumu ” diye cevapladım…
Durdu biraz ve devam etti…
“Ben Bolu erkeklerinin çoğunu tanırım”
Kafamı çevirip baktım kim bu diye…
Kara kuru, zayıf, çelimsiz, pişkin gülüşlü biri…
Nonoş gibi olabilir mi diye de düşündüm ister istemez…
Anlamadım nasıl ” diye sordum.
Hafiften sırıtarak pişkince ama samimi gibi cevap vermesi üzerine aşağıdaki konuşma geçti aramızda...
“Ben hocayım”
“Öyle mi hangi camide, nerede?”
“Cami değil”…
“Üniversitede mi?”
“Yok başka başka, benim hocalığım başka”
“Tamam ama başka ne hocası var ki?”
“Ben cinci hocayım, benim cinlerim var”
Bir an ikimizde suskun bir şekilde birbirimize baktık…
Tam denk geldi diye düşündüğüm anda görüşümü söyledim…
“Yanlış anlamayın ben de Üniversitede hocayım. Ama ben inanmam böyle işlere”
“Öyle demeyin hocam. Üniversitenin hocaları bana taşınıyor. Her türlü dertleri için geliyorlar”
“Yahu boş verin bu işleri, inanılır gibi değil, ne derdi için gelebilir ki, üniversite hocaları?”
“Hocam öyle demeyin, kimi doçentlik sınavından geçeyim diye geliyor, kimi de kocası, evenmek için. Mesela, bir kadın kocasının saçlarından iki tel getirsin bana, o adamı o kadına köle yaparım ben, yeter ki saçlar boyasız olsun”
Birden kafamın içinden “dank” diye bir ses geldi.
Ayıldım.
***
Cinci hocayla biraz daha sohbet ettim…
Kimdir, nedir, nasıldır, iyice bir öğrenip hakkında bir çalışma yapayım diye düşündüm.
Aladağlara çıkarken civar köylerin birinde oturuyormuş…
Kendisini çok şikayet etmişler kamu görevlilerime ama onlarda kendi dertleri için gelmişler her zaman…
“Başka birileri yok mu Bolu’da tek misin bu konuda” diye sordum.
“Şehir merkezinde Bahçeli evler civarında bir öğretmeni söylüyor gelenler ama şu an hatırlamıyorum adını ” diye cevapladı.
Sonra’da devam etti.
“Benim ayarımda hocalardan Düzce de çok var”
***
Yaşadığım ilginç bir olaydı…
Bolu’yu her yönüyle sevdim…
Üzerinden yirmi yıl, bir ömür geçmiş…
Son olarak aklıma takılan da şu…
Yardımcıları ve genel sekreteri karı-kız meseleleri ve fetö davalarından istifa ederek görevi bırakmışken…
Üniversite kadrosuna aldığı onlarca Fetöcü görevden ihraç edilmesine rağmen görevine devam eden rektörün sırrı ne?
Cinci hocanın cinleri olabilir mi sizce?
Ne dersiniz?
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.