Öğrendiğime göre Sağlık Bakanlığı Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi’ni, Köroğlu Devlet Hastanesi’yle birleştirip Baysal Vakfı’nın Devlet Hastanesi binasını boşaltarak orayı Ruh ve Sinir Hastalıkları Bölge Hastanesi yapmayı planlıyor.
Bu ekonomik, sosyal ve kültürel ortamda millet kafayı yemiş olabilir. İnsanlarımızın sinirleri bozulmuş,dengesiz, haletiruhiyesi bozulanlar da artmış olabilir, bunu da her gün gazetelerin 3. sayfa haberlerinde okuyoruz. Ülkemizde böyle hastanelere pek çok ihtiyacımız da olabilir ama... YER ORASI DEĞİL.
Bir hastaneyi tasfiye edip başka bir hastane açmak iş değil. Bu iki devlet hastanesi ancak gelişmekte olan Bolu'nun ihtiyacını görebiliyordu. Eski SSK Hastanelerindeki izdiham akıllardan henüz silinmedi.
İzzet Baysal Devlet Hastanesi, Ruh ve Sinir hastaları için yapılmadı. Bu apayrı bir İHTİSAS HASTANESİDİR.
Bu binayı ihtisas hastanesi yapmak için bir sürü tadilat yapacaksın, personel ve kadro kuracaksın belki binayı baştan sona elden geçireceksin.
Velhasıl devlet hastanelerinden birini yok edeceksin. NE GEREK VAR ?
Sağlık Bakanlığı Bolu için mademki böyle bir karar almış, bize düşen görevde bedava arsa bulalım, Sağlık Bakanlığı da bu ihtisas hastanesini adam gibi Ruh ve Sinir Hastalıkları Bölge Hastanesi olarak dizayn etsin, yarı tadilat masrafıyla bu işi kurtarır. Ama şunu da söylemeden geçemiyorum; Benim gönlümde Bolu’da bir trafik hastanesi kurulması.
BTSO Başkanına yakışmadı
Kuş gribi olayında büyük bir kriz içine giren ilimizdeki tavukçuluk sektörü çeşitli arayışlarla sıkıntılı günlerini aşmaya çalışıyor. Beyaz etten soğuyan halkı bilinçlendirmek için çeşitli etkinlikler düzenliyorlar.
Sadece bu sektörün sahipleri değil,tüm ticaret erbapları siyasiler de dahil olmak üzere Bakanlar, Başbakan da yabancı elçiler hatta ülkemize gelen iş adamları tavuk eti yerlerken, TV'lerde görünüyorlar. Hatta Uğur Dündar trilyonluk reklama beş kuruş almadan haber programları yaparak bu sektöre faydalı olmaya çalışıyor. Kendisini kutluyor ve teşekkür ediyorum.
Halka sağlıklı entegre kuruluşların etlerini yemelerinde bir sakınca olmadığını anlatıyorlar. Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sabahattin Yamaner, Akpiliç sahibi Mustafa Aksoy'un bir serzenişinden yola çıkıp, bu iş mangal partileriyle olmaz diye demeç veriyor.
Demecinin altında da biz sulu tavuk yemeği vereceğiz diyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu Sabahattin? Bu bana eskiden laf ebeliği yapan, süslü laflarla, hiç bir iş yapmadan kamuoyuna bir iş yapıyormuş havası veren eski mahalle siyasilerini hatırlattı.
Beyler bırakın bu tutarsız demeçleri; herkes bulunduğu mevkiinin ağırlığını bilsin. Konuşmalarını, çalışmalarını ona göre dengelesin. Bu sıkıntılı ortamda tavukçuluk sektörüne nasıl faydalı olalım onu düşünsün. Kimse kimseyle sürtüşmesin. Elbette bu sıkıntılı günlerde tavukçuluk sektörünün BTSO’dan çok beklentileri var.
08.02.2006
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.