Ama değil,
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir derler ya, geçen haftaki Adana maçı olabilecekleri belli etmişti.
Adana maçı sonrası neler yazmıştık kısaca hatırlayalım;
. . . . .Bir başka çekincemde oynanan oyun,
İçerde mağlup olduğumuz ve berabere kaldığımız maçlarda dâhil, mücadele hariç en kötü oyunumuzu oynadık, DİKKAT
Skor aldatmasın, bir yan ve iki kontra top sonucu üç gol.
Soruyorum başka anlatılacak ne vardı?
Tekrar DİKKAT, demiştim.
Maça gidemedim ama gitmiş gibi öğrendim ve en çok konuşulan yani sırıtan ortak konu şu;
Şampiyonluğa oynayan bir takım
Rakibi karşısında bir yarı, kırk beş dakika boyu Tek bir pozisyon bulamıyor ise;
Pes demeyeceğim ama
Bazı konuların sorgulanması gerekmez mi?
* * * * *
Sordum
Pazar günü hava Kütahya da nasıldı?
Valla hocam skor hariç her şey güzeldi,
Ne il sınırından geri çevrildik,
Ne Kütahya da sevimsiz karşılandık,
Biletimizi bile Kütahya'da aldık,
İki takım taraftarları el ele, kol kola, güle oynaya maça başladık bitirdik.
Bir an düşündüm. . . . . . . .
Demek ki bizim insanımız kendini yönetenlerden, yönettiğini zannedenlerden
Elli-yüz yıl ileride.
Neden mi?
Maç öncesi yöneticimiz demedi mi?
Beş yüz bilet ayrılmıştır, organizasyon dışı Kütahya'ya gidenler mağdur olur, gitmesinler,
Valiliğimiz bu konuda uyarı yazısı yazmadı mı? Gitmeyin ha il sınırından geri dönersiniz diye
(11.02.2011 tarih ve B.05,1.EGM.4.14.34405/62415 sayılı yazısı)
Ne oldu?
Bizim insanımız bazılarına ve Türkiye'ye bir asalet dersi daha verdi
Teşekkürler on ikinci adam. . . . . . . .
Siz her zaman gönüllerin ŞAMPİYONUSUNUZ
* * * * *
16.02.2011