Geçen yazımızda siyasi partilerin seçim sonrası alınan neticelere göre durumlarını analiz etmeye başladık.
Bugün eski DYP, yeni Demokrat Partiyi inceleyeceğiz.
2002 seçimlerinden yüzde 9.5 netice ile çıkan Tansu Çiller, partisinin genel başkanlığından başarısız olduğu için, partisi barajın altında kaldığı için ayrılmıştı.
Partisinin başına geçen bağımsız milletvekili Mehmet Ağar, 4 yıl süre ile partinin başında kaldı. Yüzde 9.5 ile aldığı partiyi hem baraj altında bıraktı, hem de 5.4 oy alabildi. Bu neticenin hiç de sürpriz olmadığı, beklenen bir netice olduğu bilinen bir gerçekti.
Bir atasözü vardır: PERŞEMBENİN GELİŞİ ÇARŞAMBADAN BELLİ OLUR.
Katıldığı ilk genel kurulda yaptığı genel idare kurulu listesinde fiyaskolarla işe başlayan Ağar, 4 milletvekili olan bir partinin, yaptığı yanlış tercihlerle dördü de partiden istifa etti. Yani dört milletvekiline sahip olamadı.
Esasen muhalefette, iktidarın yapamadıklarını ve halkı ilgilendiren şeyleri dile getirmek varken, o lüzumsuz söylemlerle hem kendini, hem partisini yıprattı. Ova ile, dağ ile uğraşmak yerine, daha başka türlü halkı yakından ilgilendiren söylemleri tercih etmeli idi.
Söylemlerinde daima uzun cümleler kurarak sanki hala Emniyet Genel Müdürü imiş gibi halka kendini ve derdini anlatamadı. Halbuki yığınla söylenecek şeyleri bir kenara bırakıp, siyasi getirisi olmayan şeyleri gündeme getirdi.
Yönetici kadrosunda bilhassa çok mümtaz ve yavuz arkadaşlarının kurbanı oldu. Ankarada listelerle ilgili söylenenler ayyuka çıktı.
Eski İstanbul İl Başkanı ve Başkan Yardımcısı Celal Efendi gibi yöneticiliği beceremeyen insanların kurbanı oldu.
Listelerin yanlış yapılması yenilginin başlıca sebeplerinden oldu.
Esas neden de, birleşme olayı en büyük sebebi teşkil etti. Eğer hiç birleşme hareketine girilmese idi, barajı aşma şansı oldukça yüksekti. Mumcu gibi politikayı hiç bilmeyen ve siyasete paraşütle ANAP döneminde inen, ikbal peşinde olduğu için AKPye geçen bir aceminin kurbanı oldu. Mumcu bundan sonra hiçbir partide siyaset yapamaz. Çünkü halk artık ona güvenmiyor. Ama Demokrat Partiyi de bitirdi. Anapın da hatimini indirdi. Ağar eğer biraz dikkatli olsa ve politikayı iyi bilse idi, Mumcunun bu oyununa gelmezdi.
Velhasıl uzun lafın kısası BU ELBİSE AĞARA BOL GELDİ.
Şimdi ne olacak?
Bu sene kongreler başlayacak. Ancak lider kim olacak?
Demokrart Partiyi çok zor bir dönem bekliyor. Hazine yardımı yok. Bütün teşkilatları derleyip toplamak, partiyi ayağa kaldırmak, üstelik parasız, pulsuz hiç de kolay bir iş değil. Ancak Demokrat Parti Türk siyasi hayatına ve demokrasiye elzem bir parti.
Temennimiz en kısa zamanda derlenip toparlanır da siyasetteki yerini alır.
DYP 2002 seçimlerinde Boluda 18 bin oy almıştı. Şimdi bu oy 10 bine indi. Boluda da durum hiç hoş değil. İl ve ilçe birbiri ile ters ve konuşmuyor. İnsanların mantıkları hislerinden geri kaldığı ve hisleri ile hareket ettikleri sürece, mağlubiyetler ve hezimetler kaçınılmazdır.
İnşallah Demokrat Partide umulanlar ve beklenenler gerçekleşir. Gerek genel merkez seviyesinde, gerekse iller ve ilçeler bazında yenilikler ve değişikler olur da, Demokrat Parti ayağa kalkar.
İyi haftalar dileğiyle.
01.08.2007