Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı parti binasında düzenlenen basın toplantısında Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Avukat Begüm Tunçel, 25 Kasım, Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü ile ilgili şunları söyledi; “ Maalesef yıllardır Türkiye'nin gündeminden hiç düşmeyen, üzerinde çok yazılan, çok konuşulan hatta görevleri arasında bu konunun da yer aldığı bir Bakanlığı dahi bulunan; ancak bir türlü çözülemeyen bir konu... Kadına karşı şiddetle ilgili bu kadar konuşulur, yazılır çizilir, yasal düzenlemeler yapılırken yapılan araştırmalar ve kendi gözlerimiz şiddetin sürekli olarak arttığını gösteriyorsa demek ki bir yerlerde bir yanlış var.
Hepimizin başvurduğu bir savunma mekanizmasıdır: Bir sorunla karşılaştığımızda o sorunun kaynağını kendimizde aramaktansa birilerine yahut bir şeylere bağlamaya çalışırız. Sorunun nedeni hep dışarıdadır ve çözmek için de başkası gerekir; ama aklımıza kendimize bakmak gelmez. Bizler çözüm isteriz, yakınırız; ama sorumluluk istemeyiz. Ben istiyorum ki biraz kendimize bakalım. Acaba bizlerin kadına yönelik şiddeti eylemlerinde hiç sorumlu olduğumuz bir taraf yok mu? Kızını ayıplarla, kısıtlamalarla büyütürken oğlunun her istediğini yapan, flört eden kızını cezalandırırken bir kıza laf atan oğlunun davranışım "Erkektir olur o kadar" şeklinde" mazur gören anne babanın... Kadının dayak yediğini, ağladığını duyduğu halde sadece oturduğu yerden yazıklanan, yahut bu kadının yardım isteğini "Beni karıştırma kardeşim" diye geri çeviren komşunun... Sokakta hakarete uğrayan, dövülen bir kadının yanından sadece baka baka geçip giden adamların, kadınların... Kızının kocasından dayak yediğini, aşağılandığını, aldatıldığını, maaşını her ay başı kocasına vermek zorunda olduğunu duyduğu halde "Her evlilikte bunlar olur, koçandır, hele bir çocuğunuz olsun düzelir" diye katlanmasını salık veren annenin... Olaya ataerkil bakış açısıyla yaklaşıp tarafları evlerine göndermeye çalışan polisin, jandarmanın... Televizyonlara çıkıp hamile kadınların sokağa çıkmasını, dondurma yemesini, toplum içerisinde kahkahayla gülmesini ahlaksızlık olarak niteleyen sapkınların.”
“KÜLTÜREL YOZLAŞMA GİBİ NEDENLERLE GÜNDEN GÜNE ARTARAK DEVAM ETMİŞTİR”
Açıklamasının devamında Tunçel; “Evet bizim 1998 yılma kadar kadını şiddete karşı koruyan bir yasamız bulunmuyordu. Bu bakımdan 1998 yılında çıkarlan 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun, sadece evli kadınları koruma alması gibi eksiklikleri olmakla birlikte büyük bir adımdır; ancak bu kez de uygulayıcıları konumundakilerin, bilgi eksikliği yahut az önce değindiğim ataerkil bakış açıları nedeniyle yasayı amacına uygun şekilde yorumlayanı amaları, örneğin tedbir istekli başvurulan aile hakiminin duruşma açması ve 5 celse duruşma yapmasına karşılık karara varamaması, yasanın eksikleri, amaca ulaşılmasına engel olmuş ve şiddet, bozulan ekonomi, kültürel yozlaşma gibi nedenlerle günden güne artarak devam etmiştir” dedi.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(4)Miktar - Kol kola veren chp ve hdp neyin nesi. Bunu anlamiyorsaniz daha fazla egitime ihtiyaciniz var.
behçet - kim nereye verirse verir kardeşim nie gocunuyon korkumu sardı hayırdır hani siz demiyormusunuz demokrasi özgürlük partisi diye ?
sabri - 74 tane oyum var lakin sırf begüm hanım olduğu için bu partiye oylarımızı vermicez.
Muhammer - Sen canın nereye istiyorsa oraya ver. İstersen git açılımcılara ver oyunu. Pkk açılımcıları senin gibileri sever.
Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.