Türkiye Sorunlarını Çözme Konferansında komşularımızda neler olup bittiğini gördük. Kendimizi tanıdık. 81 il arasında sorunlara çözüm açısından neler yaptığımızı, yapmamız gerektiğini gördük. En önemlisi de işin uzmanları tarafından gündeme getirilen sorunlarımızın neler olduğunu, anlattıkları konferans ve panellerde birinci ağızlardan dinleyerek bilgilenmiş olduk.
İşte Türkiyenin iç sorunları panelinde söz, Mersin Üniversitesinden Prof.Dr. Tayfur Özşende.
Kamuda yeniden yapılanmaya ağırlık veren bir konuşma. Kamu toplumun tümü anlamına gelir. Kamu yönetimini devlet yerine getirir. Tek sorunumuz var, o da yönetim sorunudur. Atatürkten sonra kötü yönetildiğimizi söyleyerek başlıyordu sözlerine ve devam ediyordu Sn. Özşen.
-Aydınlarımız arasında çok iyi düşünenlerimiz vardır. Aydınlarımızı tüm milletler tanır da ne yazık ki kendi milleti tanımaz.
-Her toplum, toplum kültürünü değiştirmeden kendi kültürü gereği yeni devlet oluşturmuştur. Bu devlet mükemmel bir yöneticinin kurduğu bir devlettir. Bu devletin kuruluşundaki koşulları ve yöneticiyi iyi düşünmek gerek.
-Zaman içinde atanmış, seçilmiş tartışmasına girerek çatışmayı meydana getirdik.2003e giden yolda düşünce grubuna daha çok ihtiyacımız var.
-Kamu yönetimi bütün reformların yapılacağı yerdir. Eğitim yönetimi sorunu var. Güvenli yönetim var diyorsak, idari yönden neden başarılı olamıyoruz? Çünkü; idari reform için halkı içine çekemedik.
-Yapı dendiğinde yepyeni yapı akla geliyor. Türkiyede örgüte ihtiyaç yoktur. Yapı o kadar kusurlu değil. Makinayı yapıp işleteni bulamıyorsanız, makinanın bir suçu yoktur. Batı kafasıyla otomobili yaptık, şark kafasıyla benzin koymayı unuttuk.
-Kalkınmayı sağlayacak katılımcı, hızlı çalışan bir kamu yönetimine ihtiyacımız var. Kamu yönetimi ile devlet felsefesi arasında reform tartışması felsefesi yaratamazsınız. Siyasi tercih yapma özgürlüğü sınırsız değildir. İdarenin de anayasası vardır.
-Özel sektör kamusuz olmaz. Her yerde kamusal otoritenin kuralları vardır. Herşey özel sektör kavramıyla yapılamaz.
-Küreselleşme söylemlerinin ne anlama geldiğini bilelim. Yönetimi yeniden yapılandıralım. Güçlü merkez, güçlü mülki idare, güçlü mahalli idare olması için çalışalım.
-Devlet hiçbir zaman küçülmez. Merkezi hükümet planlayıcı, denetleyici görevini yapmalı. Herşey yerel yöneticilere verilemez. Kamu yönetimi müsteşarlığı kurulmalı. Kamu yönetimi akademisi kurulmalı, katılımcı stratejisi belirlenmeli. Nitelikli bir personel ve yönetici olması benimsenmeli diyerek konuşmasını tamamladı.
Nezih bir paneldi. Bilgilendik.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.