Yaklaşık on altı yıldır Boluda yaşıyorum. Bu süre içerisinde yaklaşık altı vali değişti Boluda. Yeni valimiz Sayın Ahmet ZAHTEROĞULLARI yedinci valimiz 1998den bu yana.
Şöyle bir geçmiş dönem valilerimizi hatırlıyorum da muhakkak hepsinin çok emeği geçmiştir. Ancak hafızamda kalan ya doğuda, güneydoğuda yorulmuş ve dinlenme açısından Boluya gönderilmiş vali hatırımda kalıyor ya da siyasi polemikler yaşayan valilerimiz hatırımda kalıyor.
Bir şehre vali ne yapabilir ki? Diye düşünmek büyük bir hatadır bence. Her şeyden önce unutulmaması gereken bir şey varsa o da Vali Devlettir. Yani hükümetler gelir geçer; baki olan devlettir. Bu sebeple de valilerin görev ve sorumlulukları çok ağırdır, öyle olmalıdır da.
Sayın Valimiz Ahmet ZAHTEROĞULLARInın ısrarla üzerinde durduğu projelerden birisi de Önce Yaya! projesi. Tabiî ki bu projelerinden biri. Pazartesi günkü gazetemizde okuduğum Mudurnudaki bir köyün turizm köyü kapsamında çalışmalarının yapılmasına önderlik edişi de bir başka proje.
Geldiği günden beri her geçen gün bir yeni projeyle, yaylaları önemseme çalışmalarıyla gazetelerde yerini alıyor Sayın Valimiz.
Ben her zaman Bolunun Türkiyeye yük olan bir şehir değil de Türkiyeye örnek olacak ve ülkeyi kalkındıracak bir şehir olduğu inancını korumuşumdur. Neden mİ? Şunun için:
- Bana bir şehir söyleyin; okullarının, hastanelerinin, üniversitelerinin ve daha birçok kurumunun devlete yük olmadan bir hayırsever ve buna katkıda bulunan diğer hayırseverler tarafından yaptırılmış olsun.
- Bana bir şehir söyleyin; devletinin koymuş olduğu kurallara bu kadar erken uyum sağlayabilen vatandaşa sahip olsun.
- Bana bir şehir söyleyin; devletin yapacağı birçok çalışmada pilot il olarak her defasında kendisi seçilsin ve buna hiç itirazda bulunmasın.
- Bana bir şehir söyleyin siyasileri tarafından (geçmişten bugüne) neredeyse hiçbir sorunu doğru dürüst giderilmemiş olsun.
Ben bu sıralamaya daha çoğaltırım da esas konudan uzaklaşmak istemediğim için burada kesiyorum.
Evet, temel konumuz Önce Yaya! projesi.
Ben bu yaz Amerikanın Şikago şehrinde yaklaşık yirmi beş gün geçirdim. Ve en çok dikkatimizi çeken görüntülerden biri de yayaların yola adımını attığında tüm trafiğin durmasıydı. Gerçekten insanın önemsendiğini hissetmesi güzel bir şey. Evet, insan olduğunuzu ve önemsendiğinizi hissediyorsunuz. Dev gibi üç bin, dört bin motorlu arabalar anında duruyor ve size yol veriyor. Ben de bu konuda Sayın Valimizi ve Sayın Belediye Başkanımızı, emeği geçen herkesi yürekten destekliyorum. Üzerimize düşen görev neyse yerine getirmeliyiz ve etrafımızı bu konuda uyarmalı, örnek davranışlar sergilemeliyiz. Unutmamalıyız ki hiçbir acele işimiz bir insanın hayatından ya da bir sakat kalmasından daha önemli değildir.
Bence bu konuda araç sürücülerini bilinçlendirmenin yanında yayalarımızı ve çocuklarımızı da bilinçlendirmemiz gerekiyor. Her şeyden önce geçiş üstünlüğü kimde? Sorusunun cevabını iyi bilmek gerekiyor. Mesela trafik ışıklarının bulunduğu bir yerde araçlara yeşil ışık yandığında yayaların üstünlük taslayıp yola atlamaması gerektiğini; yayaların yaya geçitlerini kullanmak zorunda olduğunu da iyi bilmesi gerektiği de önemli bir husustur, diye düşünüyorum.
Şimdi bu konuda birden fazla bahane üretebiliriz. Bolunun yollarının durumu ortada. Kaldırımlarımız derseniz içler acısı. Ama hiçbir bahane bu güzel çalışmayı hayata geçirmemizde engel olmamalı diye düşünüyorum. Aydın insan çok öğrenim gören insan değildir. Aydın insan, saygılı davranıp saygıyı hak eden insandır.
Yalnız bir korkumu da sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim. O da böyle çalışkan ve Bolumuza bu kadar güzel çalışmalar yapabilmek için mücadele veren Sayın Valimizin büyükşehirlerden birine atanması. İnşallah İstanbul, Ankara valisi olarak da görürüz kendisini; ancak şu yapılan ve yapılacak olan güzel çalışmaların sonuçlarının alındığını görmek bizi mutlu edeceği kadar Sayın Valimizi de mutlu edecektir eminim.
Tekrar tekrar söylüyorum Önce Yaya! projesini hayata geçirmek bir tek Bolu için değil tüm ülke için büyük bir adımdır medeni insan olma açısından.
Bir eğitimci olarak bu projeyi öğrencilerime öğreteceğim; bir şoför olarak yayalara yol vermekten gocunmayacağım ve keyif alacağım; bir yaya olarak yaya geçitlerini kullanıp kırmızı ışıkta bekleme sabrını göstereceğim ve bir baba olarak çocuklarımı bu konuda uyarıp eğiteceğimden kimsenin şüphesi olmasın. Lütfen herkesi bu harika projeye desteğe davet ediyorum.
Eğitim; evde başlar, okulda devam eder, sokakta uygulanır.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.