Sayın okuyucular, “Yargı tarafsız ve bağımsızdır” sözü, yargının dokunulmazlığının bir başka ifadesidir. Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı demokrasilerin varlık nedenidir. İnsanoğlu”nun da yaşam güvencesidir.O yoksa demokrasi de yoktur,insanoğlunun yaşam güvencesi de yoktur. Demokrasi ve insanoğlu için evrensel nitelik taşıyan bu söz ne yazık ki AKP lilere göre izafidir,yani kişiye ve zamana göre değişen niteliktedir. Bu sözü onlardan ne zaman duyarsınız; Ne zamanki AKP ye MUHALİF olan kuruluş ve kişilerle ilgili herhangi bir yargı işlemi yapıldığında duyarsınız. Örneğin bu günlerin güncel siyasi-adli konularından birisi olan HDP milletvekillerinin tutuklanmalarının “Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı olduğu” savına karşı,bir asırdır Cumhuriyeti savunan CUMHURİYET GAZETESİ’nin yönetici,yazar ve hatta karikatüristlerinin tutuklanmalarının “ basına yönelik sindirme hareketidir,gazetecinin tutuklanması basına darbedir” savına karşı (dava açılmasından değil tutuklanmalarından söz ediyorum), ne diyorlar,”yargı bağımsız ve tarafsızdır,yargının işine müdahale söz konusu olamaz”. Hatta daha da geriye gidersek geçmişte Türkiye’nin gündemine oturan Ergenekon,Balyoz, Casusluk gibi- sonradan kumpas olduğu kanıtlanan- davalarda “bu davalar siyasi davalardır,hukuk katledilmektedir” gibi söylemlere karşı ne diyorlardı,”yargı bağımsızdır ve tarafsızdır”. Kendilerine muhalif olan kuruluş ve kişilerle ilgili davalarda böyle diyorlar ammaaaa gelelim madalyonun öteki tarafına;
Bilindiği gibi 17-25 Aralık olaylarında cumhuriyetin savcısı,- yaptığı incelemeler sonucu edindiği vicdani kanaatine göre-(yanlış da olabilir, bunu mahkeme takdir edecektir) şunların, şunların evlerinde, iş yerlerinde arama yapılsın,şunlar şunlar göz altına alınsın diyerek KOLLUK KUVVETLERİNE müzekkere göndermişti. O zaman bu soruşturma ve kovuşturmaların kimlere dayandığı basına yansıdı. (AKP li bakanlar, banka genel müdürleri vs.)Cumhuriyet savcılarının bu müzekkerelerini alan İstanbul Emniyet Müdürlüğü(bu arada acilen müdür değiştirildi) “bu yargı işlemidir, eskilerin tabiri ile lazım-ül icra(yani yerine getirilmesi zorunlu işlem)demeden müzekkereleri çöpe attı. Sonra o adli işlemleri yapan savcıların,hakimlerin,polislerin hayatları karartıldı.Ben meslek hayatımda böyle bir olaya rastlamamıştım.Bunu da görmüştüm.Peki o zaman AKP cenahından “yargı tarafsızdır-bağımsızdır” sözünü duydunuz mu?
0 17-25 Aralık adli işlemlerinin muhatapları kamu vicdanında aklanmamışlardır. Zira Yargılama sonucu aklanmamışlardır. Onlara yargıda aklanma fırsatları vermeyenler bunun vebali altındadır. Geçmiş yıllarda pek çok Af kanunu çıkmıştı. Bunların çoğunda sanığa” affı kabul etmeme hakkı” da tanınıyordu.Nedeni ise zanlıya “ben afla değil mahkeme kararı ile aklanmak istiyorum” deme fırsatı veriliyordu.
Yani sözün kısası yargı başkasına dokunursa tarafsız-bağımsız, kendilerine dokunursa HAKSIZ.Sevsinler sizin yargı anlayışınızı.
Sayın okuyucular,henüz ilk okulda iken rahmetli babam bana bir bisiklet almıştı.Binmesini bilmiyorum.Düşündüm,taşındım,yaylaya gideyim,yayla çayırında öğreneyim dedim.Gittim.Yayla çayırında iki futbol kalesi yapılmış,sadece direkleri var.Bisiklete bindim,yalpalaya yalpalaya giderken,kale direğine çarpmayayım diye ne kadar gayret göstermiş isem de gittim,direğe çarptım,kafa yarıldı.Şimdi ben de siyasetten uzak bir yazı yazayım dedim,geçtim bilgisayarın karşısına,yazdım,yazdım bir de baktım ki yazı yine de kısmen siyasi olmuş.
Ne yapalım, siyaset günümüzde hava kadar-su kadar hayati nitelik kazanmış. Kaçış yok.