
Suat Tosun
BÜYÜK SU BİR UYANIRSA ..!
Batı Karadeniz Bölgesi selleri, son yirmi üç yılda ikincisini acı bir felaketle Bartın’dan Sinop’a kadar bölümünde yineledi.
Sene 1998, Mayıs Ayının 19-21 tarihli günlerinde şiddetli yağışlar üç günlük 99.6 mm.yağış bırakmıştır.21 Mayıs 1998 günü ölçülen 24 saatlik yağış miktarları tüm merkezlerde son 60 yılın uzun yıllar ekstrem değeridir.
11-13 Ağustos -2021 tarihindeki Bozkurt ve Ayancık’taki toplam yağışlar ise ,400-450 mm.ile uzun bir geçmişin rekorlarını kırmıştır.
Batı Karadeniz Bölgesi topoğrafik yapı itibariyle kuzeyli rüzgarlarla birlikte denizden gelen nemli havanın kara üzerine yükselmesi sonucu etkili orografik yağışlara uygun bir konumda bulunmaktadır. Bölgede ısınmaya bağlı oluşan konvektif yağışlara ilave olarak özellikle 20-21 Mayıs günleri rüzgarın kuzey ve kuzeybatı yönlerine dönmesi sonucunda orografik yağışlar görülmüştü (Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü cevabi yazıları).
18.08.2021 tarihinde sayın Bolu Valimiz Ahmet Ümit , başkanlığında bazı kurum yetkilileri ile Bolu’da yaşanması muhtemel sel ve taşkın afetleri konusunda bilgi alışverişinde bulunmuştur (Yerel Basın).
1998 yılı Mayıs ayının 23’ünde Bolu Vali Yardımcısı sayın Bekir TOKSOY telefonla beni arayıp ,yeni kurulmuş afet kriz merkezine gelmemi istedi.Geldiğimde “ Müdürüm, bizler afet kriz merkezi olarak sel zararlarını ve yardım konularını araştırıyoruz. Sende kuracağın araştırma komisyonuyla bu oluşan sellerin nedenlerini araştırıp bir raporla Valiliğimize sunmanı istiyorum’ dedi.
O yıllarda Düzce Bolu’nun kazasıydı. Düzce.Üniversitesinden Prof .Dr .Refik Karagül’ü de komisyona katarak,inşaatçı,tarımcı,ormancı,jeolog uzmanlarından teşkil edilen ekiple hasar gören Büyük Melen,Küçük Melen,Asar Çayı,Aksu Dereleri ,Filyos Havzası ,Aladağsuyu ,Büyüksu taşkınları incelendi.Rapor yazılıp Valiliğimize verilince sayın Vali Yardımcım,Valimizin onayını alarak raporu kitap haline getirtip bastırdı.Dağıtım sonucu rahmetli Hayrettin Karaca bu kitaptan daha fazla sayıda isteyerek TEMA temsilciliklerine gönderilmesini sağlamıştı.
Bolu Ovasında 1998 taşkınlarında dere yatakları daraltılmış, tarım arazilerinde önemli zararlar oluşmuş, özellikle yıkılan Doğancı Köy köprüsünün 1-2 km.lik ön kısmı çok daralmıştır (Sel raporu).
Dere yataklarının genelde sığ ve narin akan suları, bizleri nedense sel ve taşkın olma olasılığından uzaklaştırıp, kendi yakınına çekip, tesisler ,evler kurmamızı,kum ocakları açmamızı ve sonuçta dere yatağının küçülmesinin yanlışlığına götürüyor.
Bolu depresyonunun ana deresi Büyüksu,asıl gücünü Abant ‘tan gelen Abant Suyu Deresinden ve Gölköy,Mudurnu Suyundan almakta. Geçmiş yüzyıllar boyunca, depresyonun güneyinde 50-80 m.derinliklere ulaşan alüvyal toprakları depolayarak verimli tarım arazilerini sel ve taşkınlarla oluşturmuştur.
BİR GÖZLEM VE BİR UYARI :
Bolu’dan Mudurnu istikametine giderken Akkaya Trevertenlerine ayrılan yolu kesen Mudurnu Suyu deresi yatağı, bir köprü geçildikten sonra daraltılarak (yaklaşık 3m.genişlikte )bir su kanalı gibi muamele görmüştür.1999 yıllarında ve daha sonraları faaliyete geçen güzide gıda işletmelerine( AKMİNA, ERPİLİÇ TESİSLERİ) nerdeyse bitişik beton koruma duvarıyla çevrilerek derecik yoluna devam ediyor
Mudurnu suyu dere yatağının 8-15 metre genişliklerden 3 metreye düşürülmesi; ”Acaba geceleyin başlayarak devam edecek şiddetli bir yağmurun devam etmesiyle kanal ağzının kolayca tıkanıp sel sularının doğrudan Fabrikaların ön kısmına yönelebileceği hiç akla getirilmiyor mu dur..!
Son haftalarda ülkemizdeki yangın ve sel felaketleri dizisinden dolayı ölenlere Tanrıdan rahmetler diler, yakınlarına sabır ve metanet niyaz ederim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.