Osmanlıdan cumhuriyete onca savaşlardan sonra intikal eden en önemli miraslardan birisi ve en önemlisi ormanlarımızdır. Peki, bu ormanlar sadece Allah'ın lütfu ile mi bize intikal etti. Şüphesiz ki hayır. İstanbul'u fetheden Fatih “ORMANLARIMDAN BİR DAL KESENİN KOLUNU KESERİM” diye ferman buyurmuş. Ormanların korunmasının önemini ifade eden bir ferman.
Orman bir ülkenin doğal güzelliği, iklimini düzenleyen su kaynaklarını oluşturan, havasını temizleyen, içinde barındırdığı bitki ve hayvanlarla EKO SİSTEMİ canlı ve yaşanabilir kılan ülkenin AKCİĞERİDİR. Ormanlardan doğal dengeyi dikkate alarak faydalandığımızda ise; turizm ve orman endüstrisi açısından o ülke için en önemli ekonomik değeridir. Günümüzde sanayileşme ve buna bağlı şehirleşmenin etkisiyle çevre sorunları artmış. Dünya orman alanlarından düzensiz faydalanılmasının etkisiyle ozon tabakasında delik meydana gelmiştir. Sıcaklıklarda 2-3 derecelik artışlar olmuştur. Çevre sorunları dünyadaki iklim dengelerini bozmuş, tabii afetler ve çölleşme artmıştır.
Ülkemizde ormanlarımızın % 98’i devlet ormanıdır. Özel mülkiyete konu orman alanları çok az ve küçük miktarlardadır. Devlet ormanlarını çıkardığı orman kanunu ve orman kadastrosu kanunu ile korumaya çalışmaktadır. Orman kanununda orman suçları ile ilgili ağır müeyyideler varken, özellikle orman alanlarının tarım ve yerleşme amaçlı olarak yok edilmesine karşı siyasi kaygılarla sürekli yeni aflar ve kanuni düzenlemeler yapılmıştır. 2-B yasası olarak bilinen düzenleme ile orman vasfına kaybetmiş olan alanların orman sınırları dışına çıkarılarak özel mülkiyete verilmesi benimsenmiştir. Ormanlarımızdan faydalanmakta en çok görülen suçlar otlatma, yakacak ve yapacak odun temin etme, avlanma usulsüzlükleri iken: 2-B yasası düzenlemeleriyle suç çeşidi orman alanlarının kaldırılarak: tarla, turizm işletmesi, yayla evi, dağ evi, kıyılarda(sahillerde) tatil köyü site olarak yer kazanılması yönüne kaydı. Esas RANTİYE de bu şekilde oluştu.
Orman idaresi RANTİYEYE neden olan orman alanlarının yağmalanması ile uğraşmak yerine, orman köylüsünün yaptığı ufak tefek orman suçlarıyla uğraşmayı kolay yol olarak seçti. Oysa zor olan ve ormanlarımızın daralıp yok edilmesine yol açan mülkiyet tartışmaları başlatan orman alanlarının AÇILMASI, YAPILAŞMA ile yok edilmesiyle mücadele etmekti. Ormancının karşısında orman köylüsü yerine MAFYA, SİYASETÇİ, YÜKSEK BÜROKRAT, PARA BABALARI vardı. Devlet memuru olarak bu RANTİYECİLERLE tek başına uğraşmak her baba yiğidin harcı değildi. Uğraşanlar tehdit ediliyor, olur olmadık soruşturma geçiriyor. Karda kışta tayinleri çıkarılıyordu. Siyaset, mafya ormancıya el attı. Kimisi amaçlarına uygun kullandı, kullanılmasının yolunu açtı. Yani onları da rantiyeye ortak etti. Şüphesiz meslek onurunu ve şerefini her şeyin üstünde tutanlarda vardı. Ama onlar olaylarla mücadele edemedikleri için bağırları yanarak kenarda bırakıldılar.
Sahillerimizde orman alanları zeytin alanı ve tarım alanı olarak açılırken SİTE, KOOPERATİF, OTEL, MOTEL olarak paylaşıldı. İstanbul'un SULTANBEYLİ, BEYKOZ, AYAZAĞA V.B yerlerin tamamı orman alanlarının yok edilmesi ile oluştu. Yıllardan beri ormanlar yok edilerek zenginleşenler ve buna göz yuman siyasiler var.
Sayın Orman Bakanımız, ACARKENT vakası ile orman RANTİYESİNİ Türkiye gündemine taşıdı. Benim zamanımda ormanların yapılaşmaya açılmasına tecavüze uğramasına göz yumulmadı diye açıklama yapıyor. İstanbul'un üzerinde dolaşınca güzelim ormanlarımızın daha nice ACAR insanlarca talan edildiğini içimiz yanarak görüyoruz.
Başkent Üniversitesi’nin kullanıldığı alanın usulsüzlüğü ve ACARKENT sitesinin (özel orman üzerine kurulan bir site) usulsüzlüğü dışındakilerinin gündem edilmemesi de siyaset kokuyor. Bir işe başlarken senden, benden ön yargısı ile başlarsanız sonuç alamazsınız. Sizin bakanlarınızdan birisi hakkında da villa için usulsüzlük iddiası vardı. Sonuç ne oldu?
İktidar 2-B yasası çıkararak 27 milyar dolar kazanılacağını kamuoyuna taşıdı. Yasayı çıkardı ama netice alamadı. Evet, bu ülkede yılların siyasi kirliliği sonucu oluşmuş bir 2-B RANTİYESİ var. Milletin ormanları bir avuç bürokrat, siyasetçi, mafya ve zengin zümre tarafından işgal edilmiş. Hala da işgal ediliyor. Siz kararlı bir şekilde bu işgale dur diyecek yasayı çıkarmadan 2-B yasası ile af ve mülk tapusu sözü ederseniz ACAR insanlar tarafından ORMAN TALANI üzerinde oturmuş bulunan rantiye bitmez daha da artar. 5-10 villalık alandan köşeyi dönülüyorsa, bu rant siyasetçiyi de bürokratı da mafyayı da kendine çeker yalandan yere bir şey yapıyormuş gibi görünmek dikkatleri başka yere toplayarak diğer usulsüzlüklere örtü olur. Millet hem yapıp hem de bağıranları biraz geç de olsa tanımaya başladı.
İnandırıcı olmak için sivrisineklerle uğraşmak yerine bataklığı kurutalım. Her geçen yıl binlerce orman alanının RANT adına talan edilmesinin önüne geçelim. Ülkemizin çölleşmesine, akciğerlerimizin yok olmasına müsaade etmeyelim. Bizde yeni nesillere yeni ormanlar bırakalım.
15.12.2006
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.