BÖLÜM-1
Bir gün bir tatil yöresine gezi düzenlenir. Geziye katılmak üzere kişilere davet gönderilir. Gezi bir hafta sonu ile sınırlıdır zira katılımcıların Pazartesi günü işlerinin başında olmaları gereklidir. Bu sebeple alelacele toparlanıp yolculuğa çıkarlar. Tatil yöresine ulaştıklarında bir de bakarlar ki yanlarına almaları gereken bir çok önemli malzemeyi geride bırakmışlar. Daha da önemlisi gelmesi gereken bir arkadaşlarını da!
Telaşla arkadaşlarını telefonla arayıp geziye katılması için atla arabana gel!derler. Ancak arkadaşları oldukça kırılmıştır, kendisini unutup tatile gidenlere!
Geziye davetli olmayanlar merakla sorar Hadi biz neyse de seni niye götürmediler? Bu sorulardan iyice sıkılan eleman, sonunda nesiller boyu aktarılacak olan atasözü gibi cümleyi patlatıverir.
Ben götürülmem, götürürüm!
BÖLÜM-2
Bir ilde hırsızlık olayları artış göstermiştir. Özellikle uzun tatil dönemlerinde. Bir çok işyeri soyulur, ancak olay fail-i meçhul olarak kalır. Ta ki bir İl Başkanı'nın bürosu hırsızlar tarafından soyulana dek! Adam öyle bir yaygara koparır ki sadece emniyet güçleri değil, tüm halk hırsızları bulmak için seferber olur!
Hırsızların İl Başkanının ofisinden neleri çaldıkları ayrı bir merak konusu olur. Çünkü İl Başkanı olaydan kısa bir süre önce, bazı yolsuzluk dosyalarının mevcudiyetinden bahseder. Tam bu dosyaların içeriği açıklanacak iken, bu olayın olması da enteresandır. Acaba bu dosyalarda bu soygun esnada GÖTÜRÜLMÜŞ müdür? Yolsuzluk dosyalarının mevcudiyetinden bahsettikten sonra bunları açıklayamamanın sebebi başka ne olabilir ki?
Sonuç olarak İl Başkanı'nın malları GÖTÜRÜLMÜŞ, hırsızlar ise malları GÖTÜRMÜŞTÜR!
BÖLÜM-3
Hırsızlıktan sabıkalı üç kafadar, yine bir hırsızlık sonrası işlerini bitirmenin keyfi içersinde bir meyhanede demleniyorlarmış. Sohbet ilerleyip biralar peş peşe götürülünce kafalar da iyice bulanmış.
Çömez hırsızlardan biri, bu işin piri olan tecrübeli hırsıza sormuş. Ya abi, senin eve de günün birinde hırsız girse ve tüm malvarlığını götürse ne yaparsın?
Usta hırsız, kaşlarını çatmış, oturuşunu değiştirmiş, elini çömez hırsızın ensesine koyarak hiddetli bir sesle soruyu cevaplamış:
Ben götürülmem, götürürüm!
SON BÖLÜM:
Her ne anlamda kullanılırsa kullanılsın, götürme ve götürülme kelimeleri siyasilerin diline yakışmamaktadır. Güzel Türkçemizin esnekliği, mana kaymalarına sebep olabilir! Bu durum geyik muhabbetlerinin temel tüketim malzemesine dönüşebilir!
Siyasiler, parti içi meseleler yüzünden sıkıntıya düşseler bu sebeple oldukça kızsalar bile kullandıkları kelimelere ve üsluba çok dikkat etmek zorundadır.
Ahlaki değerler bu noktada en önemli kılavuzdur. Önemli olan kırıcı olmak değil, yapıcı olmaktır.
21.01.2010
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.