İnsanoğlu fikren, siyaseten ve yaşama şartları itibariyle hep gerçek DEMOKRATLIĞI ve DEMOKRASİ özlemini çekmiştir.
Kim düşüncelerini söylemede, yaymada, ideallerini uygulamaya geçirmede bir sınırlama ve karşı koyma ile karşılaşsa karşısındakini baskıcılıkla (FAŞİSTLİK) demokrat olmamakla suçlamış hep daha çok demokrasi özlemi çekmiştir. Ancak demokrasi karşısındakine de eşit şartlarda kendini ifade etme ideallerini yayma hakkı verdiği halde, çoğu kez bu kural yok sayılmıştır.
Ülkemizde kişisel hak ve özgürlükler, toplumun daha çok demokrasi talepleri herkes tarafından dile getirilmesine rağmen, bir türlü gerçek demokrasiyi ve demokratlığı yakalayamıyoruz.
Demokrasinin gelişmesini kendi başımıza gerçekleştiremediğimiz için de uluslararası kuruluşlar ve AB vesayetinde bir DEMOKRATLIK ve DEMOKRASİ geliştirme sürecini yaşıyoruz.
Sen kendini bilmesen elin oğlu da seni kendine getirmek için olmadık siyasi dayatmaları önümüze koyuyor. Bu dayatmaları bile demokrasi adına içine sindirenler kendi insanının fikir ve görüşlerini içlerine sindiremiyor. Karşı görüş beyan edenleri RADİKAL - IRKÇI - ÇAĞDIŞI OLMA - ÇAĞI OKUYAMAMAKLA suçluyorlar, seslerini kesiyorlar. Bu da yetmiyorsa hukuk katliamı (Hukuku siyasallaştırıyorlar) yapıyorlar.
Oysa Demokrasi ve Adalet herkese lazım..! İşine geldiğinde demokrasi var işine gelmediğinde yok. Sen söyleyince doğru ama başkası söyleyince yanlış kabulüne dayalı bir Demokrasi olur mu..? Olur burası Türkiye... Ülkemizde en yetkili idareciler, siyasetçiler, düşünürler, yazarlar maalesef hem vesayet altında DEMOKRASİYİ, hem de işlerine göre uygulanan bir demokrasiyi benimsedikleri için; DEMOKRASİMİZ İNLİYOR... Yani hasta bu hastalığın 60 yıldır tedavi edildiğini de gören ve bilen yok. Hastalık müzminleşmiş ve herkesi etkilemiş, kimse kimseyi bende bu hastalık yok diye kandırmasın..! Gitsin iyi bir check-up yaptırsın..!
SİYASALLAŞAN ADALET…!
Bir ülkede suç işleyen hak ettiği cezaya çarptırılmazsa; suçun adalete uygun cezası yoksa (Trafik, hırsızlık, kapkaç teknolojik suçlarda olduğu gibi) aynı suçu işleyene ayrı ayrı ceza veriliyorsa, yada hiç verilmiyorsa; Hakimler ve Savcıların vicdanları ile cüzdanları arasına sıkıştığı Adaletin sulandırılma sebebi sayılıyorsa, adalet-siyaset,egemen güçler vesayetine girdiğimiz ülkeler müdahale edebiliyorsa, adalet gecikiyor bir türlü hükmünü ortaya koyamıyorsa sizin bu ADALETE GÜVENİNİZ kalır mı..? Türkiye’de YASAMA, YARGI ve YÜRÜTME erkinde kuvvetler ayrılığı ilkesi var olduğu söyleniyor. Yargı bağımsızdır deniyor. Yargı kararları ve yargıya intikal etmiş olaylar, yargı bağımsızlığı nedeniyle müdahale kabul etmez deniyor. Ama işine gelmedi mi herkes her türlü açıklama ve baskıyı yapıyor. Hem de en yetkili ağızlardan... Hani yargı bağımsızdı..! Son yıllarda yargının siyasallaştırılması yani yürütme ve yasamanın emrine sokulması mevcut siyasetin öngörülerine uygun kararlar vermesinin önünün açılması için kaygı verici gelişmeler oluyor. Kişilere göre kanun, gruplara göre kanun çıkarılıyor. Aynı olaya farklı karar veriliyor. Hakimlere ve savcılara taraf olmalarını sağlayacak beklenti ve baskılar yapılıyor..! Her adli yıl açılışında hukuk otoriteleri bu hususları dile getiriyor. Sonuç değişmiyor, adalet terazisinin geç işlediği siyasallaştığı, işlemediği, eşit tartmadığı yönündeki şikayetler azalmıyor. Maalesef artıyor, arttıkça DEMOKRASİ lafta, Adalet ise siyasetin gölgesinde kalıyor. Yani Adalet siyasallaştırılıyor kaygısı artıyor. Son günlerin uygulamaları KAMUOYUNDAKİ bu kanaati daha çok pekiştirdi. Oysa tarihten ve geçmişteki uygulamalardan (Yani şikayet ettiğimiz hususlardan) ders almamız gerekirdi..! Özellikle yargı erkini elinde bulunduranlara ADALET ÜZERİNDEKİ GÖLGENİN kaldırılması için çok görev düşmektedir. Yargı ne pahasına olursa olsun bağımsız olmalı; hükmünü ADİL verebilmelidir.
28.10.2005
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.