18.05.2004

İzzet Baysal’a Şükran Günleri’nde onun yaşam felsefesinde yer alan davranışların genç kuşaklara aktarılmasının önemi üzerinde duruldu. 2004 yılının da “İsrafı Önleme-Tasarruf ve Verimlilik Yılı” olarak ilan edilmesi üzerine, bu konuda bir panel düzenlenmesi düşünüldü ve etkinlikler içine alındı.

Düşünülen panelde İzzet Baysal’ı en iyi tanıyan Yeğen Sn. Ahmet Baysal akla ilk gelen isimdi. Sn. Ahmet Baysal’la birlikte, Ankara İsrafı Önleme Vakfı tarafından önerilen AİBÜ Mühendislik Mimarlık Fakülteleri Dekanı Prof.Dr. Sn. Ali Bayrak ve İlimiz Müftüsü Sn. Ahmet Okutan panelist olarak yerlerini aldı. Panel 14.05.2004 Perşembe günü Belediye Yeni Nikah Salonu’nda yapıldı.

Sn. Ahmet Baysal, amcası İzzet Baysal’ın çok zor koşullarda elde ettiği başarıdaki verimliliğin sırlarını, Sn. Ali Bayrak ülkemizde tüketilen gıda maddelerindeki savurganlığımızın ne olduğunu, Sn. Ahmet Okutan da İslam’da israf ve tasarrufun yerini anlattılar.

Üç konuşmacı da çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Günlük yaşamda zaman zaman hiç değer verilmeyen davranışların memleket ekonomisine verdiği zararlar anlatıldı.

Bizim konumuzun ana teması, İsraf-Tasarruf ve Verimlilik olunca akla ilk gelen okullarımızın basında Anadolu Ticaret ve Ticaret Lisesi öğrencileri geldi. Salonun büyük bir bölümü bu öğrencilerimize ayrıldı. Alışılmışın dışında salon dolmuştu. Bu tür panel, konferans ve sempozyumlarda konuşmacılara şevk veren salonun doluluğu idi, o da gerçekleşmişti. Okuma alışkanlığımızın olmadığı hep söylendiğinden, okumasını bilmesek de dinlemesini öğrenmeye başlamışız diye sevinmiştim. Ne yazık ki bu sevinç İzzet Baysal Belgeseli’ni izledikten sonra yerini karamsarlığa bırakmaya başladı. Zira çorap söküğü gibi öğrencilerimiz tek tek salonu terk etmeye başlamışlardı. Oysa konu en çok onları ilgilendiriyordu. Memleket ekonomisinin hali belli. Gelecek de onlarındı. Belki buna benzer toplantılarda öğrenciler dolgu malzemesi olarak kullanılıyordu ama, bu öyle değildi. Bu öğrenciler özellikle seçilmişlerdi.

Panelde son konuşmacı Sn. Ahmet Baysal’dı. Amca İzzet Baysal’ın bilinmeyen yönlerini anlatıyordu. Yıllar öncesi yaşanan sıkıntıları o günün koşullarında nasıl aşıldığını, yaşıyormuşçasına heyecanla anlatıyordu Sn. Baysal. Yarım asır önce yaşananların o günün basınında nasıl değerlendirildiğini, örnekleriyle paragraf paragraf okuyup anlatıyordu. Benim aklım takılmıştı, saydım 108 kişi kalmıştı salonda. Gene de her zamankinden iyi dedim.Herkes pür dikkat dinliyordu. Sanki anılar tazeleniyor gibiydi.