
Suat Tosun
KIŞIN DA PENCERE AÇILMALI MI?
Kış mevsimi yumuşaklaşmış yüzünü aslına uygun olan serte çevirdi.
Mutasyonlu korona pandemisi hızını kesmezken; iç mekânlarda havalandırma şartı uygulaması bilhassa tecrit günlerinde sorun olmakta.
Kapalı mekânlarda pencere açmadan başkalarıyla içeride olmak, korona virüsü yaymanın da bir reçetesi kabul ediliyor.
Açık pencerelerin uzak yakın geçmişi hakkında; İngiliz araştırmacı İan Colbeck (Essex Üni.11 Şubat 2021) makalesinde şunlara dikkati çekerek dersler almamızı önermekte:
- İngiltere Hükümeti 2020 kasım ayında gönderdiği yönergeyle; insanların gün boyunca düzenli olarak pencerelerini,10-15 dakikalık tamamıyle açmalarını veya ara vermeksizin küçük miktarda açık bırakmalarını tavsiye ederken, bunun parçacıklardan enfeksiyon riskini % 70 ‘den fazla azaltabileceğine dair mesajlar vermiştir.
- Japonya Hükümeti insanları, her saat içinde - iki kez, bir kaç dakika- pencerelerini açmalarını önerdi.
- Almanya ‘da ise; iç mekânlarda hava dolaşımına izin vermek için sabah ve akşam, en az 5 dakikalık pencere açmayı içeren düzenli havalandırma önerilmiştir.
- Çokca uzak geçmişten örneklerden birisi ise ilginç; Amerika’nın kuruluşunu sağlıyan 2. Başkanı John Adams ve Benjamin Franklin 1776 yılında tek pencereli küçük bir odada bir araya geldiler ve pencereyi açmak konusunda tartıştılar. Adams, soğuk havadan hastalık kapmak istemiyordu. Franklin ise, odalarındaki havanın daha kötü olduğunu söylemişti. 2021 yılında araştırmacı Coelbeck; “ Pandemi çağında bir Adams olmaktansa, Franklin olmak daha iyidir “ diye tartışmayı netleştirmiştir.
- Florence Nightingale; 1859 yılında yazdığı kitabında, hastalıklarla mücadelede açık pencerelerin önemini vurgulayarak; “Hastaya aralıksız dikkat ile açık pencerelerden gelen hava ve temizlik, gerçek bir hemşirenin ihtiyaç duyduğu tek savunmadır ” diye yazmıştır.
- Hastaneler,20.yüzyılın başlarında olan, İspanyol Gribi Pandemisi ‘nde hastalar dışarıda tedavi edildiler.
- Açık pencerelere olan inanç, 20. yüzyılın başlarında hastane tasarımları değişmeye başlayana ve dışarıdan gelen patojenlerin içeri girebileceği düşüncesine kadar devam etti. Ancak bugüne kadar Dünya Sağlık Örgütü
- ,tüberküloz bulaşmasını sınırlamanın bir yolu olarak doğal havalandırmayı önermiştir.
- Maruz kaldığımız pandemi de, pencereleri periyodik olarak açıp kapamak; –doğal gaz masraflarını artırsa ve ısı enerjisini biraz eksiltse bile- önemli bir çaredir diye düşünmekteyim.
- Ama… ya, dışarıdaki hava kalitesi içerdekinden daha kötü olduğunda ne yapmalı?
- Bazı kentlerimizin –kökeni insan kaynaklı- on yıllardır süren hava kirliliği sorunları olması ve yine Güneydoğu Asya’da arazi temizleme ve büyük orman yangını dumanlarına maruz kalmalar ve “fırtına astımı “ ile sonuçlanabilen çim polenizasyonu karşısında açık pencereler tabiî ki sıkıca kapatılacaktır (S.Atkinson.2018).
Bu buluşanolağanüstü koşullardan kurtulmanın bir çaresi de, kışın kentten deniz kenarına ,kentten köylere geçici de olsa ayrılarak köşe bucak temiz hava soluyabilmek mi olacak..!
- ofisinizde tüm kapalı mekanlarda havanızı kontrol etmeyi önemseyiniz.
Sağlıcakla kalınız..
Bu yazı toplam 2980 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.