
Mustafa Namdar
Laf o bey laf dedi
12.03.2004
1960lı yıllardan biriydi. Halk Eğitimi Toplum Kalkınması adı altında köylerde bilgilendirme toplantıları başlamıştı.
O yıllarda Geredede çalışıyordum. Kurulan ekibin içinde Sağlıkçı, Doktor, Ebe, Ziraatçı, Veteriner ve Öğretmenler vardı. Haftanın belli günlerinde planlandığı şekilde köy köy dolaşıyorduk. Köy odalarında toplanan insanlara herkes kendi dalında bilgilendirmeler yapıyordu.
Zaman zaman kendi dillerinden konuşmadığımızdan şikayetçi oluyorlardı. Kitabi konuşulanları dinlemekten usandık. Yapacaklarınızdan değil, yaptıklarınızdan örnekler verin. Laf o sizin anlattıklarınız bey laf! dedi yaşlı ihtiyar...
Aradan kırk küsür yıl geçmiş, değişen birşey yok. Geçenlerde Sn. Başbakanımız geldi. Halk birşeyler bekliyordu. Boluda insanların kafaları karışmıştı. ORÜSten, Abanttan, Teşvik Yasasından, Turizm alanlarının tespitinde ilimizin safdışı kalışından herkes birşeyler söylüyor, yorumlar yapıyordu. Orman Bakanımızın basın toplantısında konuşulanlar tek tek sıralanıyordu Sn. Başbakanımız tarafından. Abant, Türkiyenin Davosu olacaktı!
Oysa bu insanlar üç Kasımda üç sıfır kazandırmanın teşvik primini istiyorlardı. Ne yazık ki sizin için şunu yaptık denemedi. Boluya verilecek teşvik müjdesi verilemedi. Doğalgaz gereksinimini bile meydanda toplanan insanlara söyleten Başbakanımız, BOTAŞın programında yoktu ama, biz programa aldırdık. Düzce ile birlikte doğalgazınız geliyor müjdesini alamadık. 1950den bu tarafa Bolunun kaderi bu. Hep kale olmuşuz, kalenin içinde hapsolmuş dışarıdan yardımı alamamışız. Kendi yağımızla kavrulmuşuz. Umutlarımız gene bir başka bahara kalmış gibi.
Şu yerel seçimlerin ılık rüzgarında vatandaşı rahatlatacak önemli haberler yok. Şunları yaptık, şunlar da projelerimiz söylemleri yanında ağırlıklı bir biçimde içinde kuş mu, civciv mi olduğu belli olmayan dışı yaldızlı kutu gösterimde ve üzerinde yazılı olan cek caklar. Lafo bey laf!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.