Bolu bir günde iki ayrılık olayı yaşadı

Bolu tarihinde ilk kez bir günde iki siyasi olay yaşadı. Biri çarşamba akşamı gerçekleşti bir diğeri de öğleden sonra oldu. Biri partisinden ihraç edildi, diğeri için ise affı istendi. İkisi de farklı gözükse de aslında ikisi de partiden atıldı.

Nasıl yani, nasıl oldu diyeceksiniz. Birincisinden başlayayım. İlk olarak AK Parti Belediye Meclis Üyesi Hacer Çınar hakkında. Önce Hacer Çınar kim? Çınar, Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesinde aslında temizlik görevlisi. Esas işi bu. Allah yürü kulum demiş ve partide yükselişler göstermiş. Temizlik işini bırakmış. Daha sonrası çalıştığı birimden ücretsiz izne ayrılmış ve hemen ardından Öz Sağlık-İş Sendikası Bolu Şube Başkanı oluvermiş. Çınar, bununla da yetinmemiş ve ardından AK Parti Belediye Meclis üyesi seçilmiş. Çınar, bırakın yürümeyi, adeta koşmaya başladı. Belediye Meclis toplantıların baş aktörü olmayı da sürdürmüş. Başrol oyuncusu ya, ondan başka kimse eylem yapamaz, hatta Belediye Başkanı Tanju Özcan’a bile pet şişeyle su bile atamaz. O artık Bolu’nun ve siyasetin ünlü bir ismi olmuştu. Hatta es geçmeyelim. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bile methiyeler dizmiş, ömrünü bile ona vermiş, Erdoğan ise bu açıklamanın ardından ağlamıştı. Hatice Çınar işte bu. Ama nereye kadar. Ta ki, o basın metnini açıklayana kadar. Metinde, hükümeti eleştirmiş, domatese, bibere, soğana muhtaç kaldıklarını ve ardından artık yeter diye bağırmıştı. AK Parti bu açıklamayı duyar duymaz, bir gece vakti Çınar’ın affını istemiş ve Belediye Meclis üyelerinden ayrılmasını sağlamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hep gece yarısı affı isteme konusu gibi AK Parti Bolu İl Başkanlığı da bunu yapıp, affını istemiş. Hacer Çınar, ortalıkta yok. Galiba inzivaya çekildi. Şimdi gelelim olayın ikinci perdesine.

Bu sefer aktör Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan. Başkan Özcan, göreve geldiğinden bu yana ulusal ve yerel meydanın gündeminden hiç mi hiç düşmedi. İlimizde yaşayan yabancı uyruklu vatandaşlardan, bebek sahibi olmak isteyen bir kadından, yabancı uyruklu vatandaşlara su parasının yüksek alınmasından, evlenmelerinden tutun daha neler neler. Bu seferde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile arasındaki soğuk savaşlar. Ankara’ya, “değişim” altında yürüyüş. Saymakla bitmiyor. Gelinin neticede Özcan, CHP Yüksek Disiplin Kuruluna, kesin ihraç istemiyle verildi. Karar, Özcan’ın 4 gün rapor almasının ardından, gündeme tekrar geldi ve Özcan, CHP’den ihraç edildi. Diyeceksiniz ki bu ikisinin arasında ne var. Var var. Birin affı isteniyor, diğerinin ise partiden ihracı sağlanıyor. Biri nazikçe uzaklaştırılıyor, diğeri ise yıllarca, ömrünün yarısını partisine verenin ihracı sağlanıyor. Açıkçası kovuluyor. Yorum siz okurların. Türkiye’de siyaset bu işte!