Diyanet İşleri Başkanlığı cumhuriyetimizle yaşıt ilk ve önemli kurumlarımızdan biridir. Cumhuriyetten dört ay dört gün sonra 3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan bir kanunla kurulmuştur. Bu kanuna göre Diyanet İşleri Başkanlığının görevi “İslâm Dininin hukuk kuralları dışında kalan inanç ve ibadetlerle ilgili hükümlerin yürütülmesi ve ibadet işlerinin yönetilmesi” dir. Bir asra dayanan ömrü içinde bu görevine bazı şeyler ilave edilse de esasa müteallik bir değişiklik olmamıştır. Bazı kimseler Diyanet İşleri Başkanlığını Osmanlı’nın Şeyhülislâmlık ve Meşihat makamının bir devamı olarak görürlerse de bunun doğru olan yanı yoktur. Osmanlı’daki Şeyhülislâmlık ve Meşihat makamı yönetime ortak, hükümet içinde yer alırken siyasi bir yapısı da vardır. Ayrıca görev alanı ve yetkileri çok geniştir. Dini konularda fetva vermenin dışında, devletin yönetimiyle ilgili temel ilke ve kanunların konulmasında söz sahibi olmak, ilmiye sınıfı tarafından yürütülen yargı, eğitim ve öğretim görevlerini de elinde bulundurmak gibi devletin çok önemli bir bölümünü kontrol etmek yetkileri vardı. Bu günkü diyanet İşleri Başkanlığının görevlerine ilaveten Vakıflar Genel Müdürlüğü, Adalet ve Milli Eğitim Bakanlıkları ile Yüksek Öğretim (YÖK) ve bağlı kuruluşların tümünün görevlerini uhdesinde bulunduruyordu. Cumhuriyet Şeyhülislâmlık makamının önemli devlet görevlerini elinden almış “Diyanet İşleri Başkanlığı adıyla ve inanç ve ibadetle ilgili hükümlerin yürütülmesi ve ibadet işlerinin yönetilmesi” göreviyle Başbakanlığa bağlı bir kurum olarak yeniden teşkilatlandırmıştır . Görüldüğü gibi Diyanet işleri İşleri Başkanlığı’nın Osmanlı Devletindeki muadili olan Şeyhülislâmlık makamıyla ilgili görev ve yetki benzerliği yoktur.
Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu kurulduğu andan itibaren çok dilli, çok renkli, çok kültürlü, çok dinli, çok mezhepli ve çok milletli bir toplum yapısına sahiptir. Devlet teşkilatı ise bu toplum yapısına uygun olarak kurulmuş, şeyhülislâmlık ve meşihat dairesi bu toplum yapısına uygun olarak teşkilatlandırılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti ta baştan millet esasına göre kurulmuş milli bir devlettir. Anayasasında kaydedildiğine göre Türkiye Cumhuriyetini kuran ve onun vatandaşlığını kabul eden herkes TÜRK kabul edilmiştir. Dili Türkçedir. Halkının büyük çoğunluğu Müslümandır. Diyanet İşleri Başkanlığı bu yapının milli ve inanç bütünlüğünü temin etmek üzere “ İslâm Dininin inanç ve ibadet hükümlerinin yürütülmesi ve ibadet işlerinin yönetilmesi” amacıyla kurulmuştur ve devlet yönetimine ortak olmak gibi hiçbir niyeti, gayesi olamaz. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı toplum yapısını değiştirdiği gibi insan yapısını da değiştirmiştir. Osmanlıda kul ve tebaa olan insan, cumhuriyet Türkiye ’sin de özgür insan, hür vatandaş kimliği kazanmıştır. İnançlarını şu cemaatin ya da devletin zorlamasıyla değil, kendi hür iradesiyle seçme şerefine nail olmuştur. Böylece inançları için yaşamayı ve mücadeleyi tercih etmiştir. Ayrıca fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür ve imanı hür bu yeni insan tipi kurucusunun kendine gösterdiği hedefe kilitlenmiş ; muasır milletler seviyesine ulaşma mücadelesine girişmiştir. Bir asır sonra aldığımız yola bakıldığında İslâm ülkelerinin en önünde diğer ülkelerin de ilk on sırasında yer aldığımız iftiharla görülmektedir.
Bir başka yönüyle Türkiye Cumhuriyeti modern bir devletin gereği olarak vatandaşının devletle olan ilişkilerinde inanç yapısını değerlendirme dışına taşımış, vatandaşının her türlü inanç ve gereğine uygun yaşayabilmesi için yasal zemini oluşturmuş, kimsenin kimseyi inançlarından dolayı kınayamaması için vatandaşını ve inancını koruma zırhı altına almış laik bir sistem kurmuştur. Diyanet İşleri Başkanlığı bu sistemin önemli bir kurumu ve sağlıklı işleyebilmesinin vazgeçilmez bir unsurudur. Selçuklu’nun ve Osmanlı’nın devamı olarak da İslâm’ın Ehl-i Sünnet mezhebinin Matûrîdi kolunu esas alarak teşkilatlandırılmıştır. Bunun dışında varlığı devletimiz tarafından kabul edilmiş din ve mezheplerle münasebeti yasal ve medeni ölçüler içinde olur. Diyanet İşleri Başkanlığı kendinden gayri inançları boğmak gayesi güden her türlü mezheplerin faaliyetlerinden müminleri haberdar eder ve onların sinsi faaliyetlerinden korunmalarını temin eder.
Son dönemlerde halkımızı tedirgin eden ve endişeye sevk eden bir kısım yanlış konuşmaların basına yansıdığını esefle görüyoruz. Kimi din görevlileri saltanat sistemini ve halifeliği geri getirmek gibi bir gayretin içinde görülürken, kimileri de ülke bütünlüğünü hedef alan konuşmalar yapmaktadırlar. Kötüsü bu konuşmaların Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı camilerde yapılmasıdır. Bundan daha kötüsü bu konuşmaları yapan din görevlilerinin yasal kovuşturmaya uğramadan görevlerine devam etmeleridir. Sanki bu meczupların bir yerlerden cesaret alıp korunduklarına dair bir kanaatin yaygınlaşması isteniliyormuş gibi bir ortamın oluşmasını bekleyen mihraklara göz kırpılıyormuş havası var. Başta Diyanet İşleri Başkanlığımız Olmak üzere devletin ilgili kurumlarının harekete geçmek için neyi beklediklerini merak ediyorum. Bu konulardaki gecikmelerin devletin başına ne gibi gaileler açtığını yakın tarihimizde görmemiş gibi davranmaya kimsenin hakkı yoktur. FETÖ kalkışmasından önce camilerimizde bu tür faaliyetlere izin verenlerin dinimize, devletimize ve toplumumuza verdikleri zararı ne de çabuk unutmuşuz. Diyanet İşleri Başkanlığının bir Cumhuriyet kurumu olduğunu, cumhuriyeti koruma konusunda herkesten daha titiz davranması gerektiğini istemek her Müslümanın hakkıdır. Cumhuriyetimiz ebedidir. Temenni ederim ki onun kurumları da ebedi olsun.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bolu Gündem Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Si̇gortaci - Kalemine sağlık hocam.
Yazılan yorumlardan Bolu Gündem hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Gündem editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Gündem değil haberi geçen ajanstır.