Karın doyurmak için gelenler

Geçtiğimiz hafta, Tokad- i Hayreddin Hazretlerinin bulunduğu koruluktan iki kavga olayı düştü basına ve sosyal medyaya…

Biri yemek kuyruğunda çıkan kavga ile ilgili idi, diğer kavga ise anahtarını kaybeden vatandaşla ilgili…

Her iki olay da bizleri derinden üzdü; düşündürdü.

***

İddia edilen yemek kavgasını duyunca, Sadi Şirazi’nin,‘Bostan ve Gülistan’ kitabında geçen ‘VAKIF EKMEĞİ’ bölümü geldi aklıma.

‘‘Büyük bilgilerden birine;

‘Vakıf ekmeği hakkında ne dersin?’ diye sordular.

‘Eğer gönülce rahat olmak, feragatle ibadet etmek için yenirse, helaldir. Karın doyurmak için etrafında toplanılırsa, haramdır’ dedi.

‘Gönül erleri, ekmeği ibadet köşesine çekilmek için kabul etmişlerdir; ibadet köşesine ekmek için değil.’’

Bu hikâyeyi iyice anlamak için ‘Feragatle ibadet etmek için yenilen yemek’ ile ‘KARIN DOYURMAK İÇİN BİR ARAYA GELMEK’

Ve

‘İbadet köşesine çekilmek’ ile ‘İBADET KÖŞESİNE EKMEK…’ cümlelerinin özüne inmek gerek.

***

Tokad- i Hayreddin Türbesine ulaşmak için EDEP YA HU yazısının olduğu kapıdan koruluğa adım attığınız anda ayrı bir dünyaya girerdiniz.

Büyük bir huzur bulurdunuz burada. Her şey doğaldı. Ağaçlar, çiçekler, böcekler…

O sessizliğin içerisinde kendinizi dinlerdiniz.

Ortasında canlı bir ağaç olan ve gelenlere ‘Bu korulukta hiçbir şeye dokunmayın, kıymayın’ mesajı veren küçücük mescide girdiğinizde, canlıya olan saygıyı hissederdiniz.

Tapınmak amacı ile değil, MANEVİ ALIŞVERİŞ yapmak için gelen diğer insanlar ile beraber, ziyafet sofrasındaki MANEVİ gıdalardan nasiplenip giderdiniz.

***

Burası, gezip, dolaşılan, eğlenilen, yenilip içilen bir Abant değildi, Yedigöller’ de Gölcük’ de…

Ya şimdi?

Ne mescit kalmış ne de Muhittin ve Ahmet Efendilerin sohbetlerine şahitlik eden o ağaç.

Manevi âlemden iyice uzaklaşmış, dünyevi alışverişlerin yapıldığı bir mesire yeri olmuş burası sanki…

***

Bizim Yunus, genç yaşta Tapduk Emre Hazretlerine talebe olmuş. Senelerce hocasına odun taşımış.

Getirdiği odunlar sanki gerilmiş ip gibi hep düzgünmüş.

Hocası, ‘Ey Yunus, bu ne iştir. Şimdiye kadar bir tane bile eğri odun görmedim’ deyince…

Yunus Emre anlamlı bir cevap vermiş. "Şeyhim, burası öyle bir Hak ve doğruluk kapısı ki, buraya değil eğri adam, eğri odun bile giremez.

***

Tokad-i Hayreddin Türbesine gelenlerde bir Yunus Emre aramıyoruz.

Çünkü

Kapılanmak başka, kapıdan bakmak başka.

Amaaaa!

‘KARIN DOYURMAK İÇİN BİR ARAYA GELENLERE’, ‘EKMEĞİ İBADET KÖŞESİNE EKMEK DÜŞÜNCESİNDEN HAREKET EDENLERE…’

‘EDEP YA HU!’ Diyoruz.

NOT: Yorum bırakmayı düşünüyorsanız, EDEP YA HU cümlesini hatırlayarak yapınız.