İnsanın “Yalanınız Batsın” Diye Bağırası Geliyor

Geçen hafta ulusal bir gazete  “ Süleymancılar tarihi binayı yıktı”  diye bir haber geçti. Hatta daha da ileri gidip, üç katlı tarihi köşk sessiz sedasız yıkılarak, Kur’an kursu yapılacağını iddiasını ortaya attı.

Bizim mahalli basında, haberin aslını hiç araştırmadan, okuyucularına aynen yansıttı. Bizim gazete “Bolu Gündem” ise haberi aynı şekilde verirken, suçlanan Başkan Tanju Özcan’ın bilgisine başvurarak konuya açıklık getirmeye çalıştı.

Hani deveye “boynun eğri” demişler “nerem doğru ki” demiş. Gerçekten “bu haberin neresi doğru ki “ demekten kendimi alamıyorum.

Maalesef, bizim basın ve sosyal medyada öylesine yalan haber ve bilgilerle karşılıyoruz ki, insanın havsalası almıyor. Olayın doğru olup olmadığına bakılmadan, linç kampanyasının alt yapısı hazırlanmaya çalışılıyor. Zerre kadar sorgulama yok… Acaba böyle bir saçmalık olur mu demek yok. En küçük şüphe duyulmuyor. Hele kafalarına uygun bir gelişme ise hemen inanıp, linçe tabi tutuluyor, tıpkı mevcut haberde olduğu gibi…

Bura da tek doğru, haberde görülen metruk binanın “tarihi bina olarak” tescilli olması…

Bu binayı bir iş adamı, öğrencileri barınma ve iaşesi için çalışan, haberde adı geçen derneğe bağışlıyor.

Konunun uzmanları bilir. Bu tür yıkılmaya yüz tutan tescilli yapılar, çevreye ve insana zarar vermemesi için yıkılıp, tıpa tıp aynısı yapılması şartıyla, anıtlar kurulu izin verir. İşte burada da, tüm yasal prosedür yerine getirilerek binanın yapımına başlanıyor. Yapım aşamasında, kullanılan malzemeye kadar, her safhası, anıtlar kurulu yetkilileri ve belediye tarafından denetlenir. İlgililer, iş bitiminde, bizim beklentimizden çok daha mükemmel olmuş, deyip, teşekkür ederek gerekli izinleri verirler.

 Bizim de Bolulular olarak böylesi tarihi yapıyı, tekrar aslına uygun olarak inşa ettikleri için teşekkür etmemiz gerekmez mi? Keşke,  Bolu’da bu güne dek bir hayli tarihi binanın, geri gelmeyecek şekilde, yok olmasına seyirci kalacağımıza, bura da olduğu gibi, tekrar imar edilip, toplumun hizmetine sunabilseydik…

Bu bina, haberde belirtiği gibi, Kur’an kursu olarak değil, milli eğitime bağlı “ANA OKULU” olarak kullanılacağı söylendi.

Zaten, bahsi geçen nezih camia, devletin gözetiminde çok güzel ve düzenli öğrenci yurtları yaparak, gençlere hem dini, hem de beşeri eğitim hizmeti vermektedir. İslam ve milli duygularla mücehhez, devletini, milletini, insanları seven bir nesil yetişmesine katkı sağlamaktadırlar.

Aziz milletimizde bu özverili çalışmalara büyük destek vermekte, ilgi ve alaka göstermektedir. Bu okullarda, geçmişte resmi görevli olarak çalışan bir yakınımdan, velilerin, yer kalmaz diye, bir an önce kayıt yaptırabilmek için nasıl bir çaba içinde olduğunu, kendilerine büyük bir teveccühün bulunduğunu dinlemiştim. Zaten yetkililerde bu teveccühe binaen “anaokulu” yapmaya karar vermişler. Kim istemez ki, kendi evladının çağın ve geleceğin beceriyle donatılmasını ve bunun yanında ahlaki değerler kazanmasını?

İşte bu yapılan müesseselerde bu talebe cevap vermektedir.

Esasında, dernek yöneticileri, bu yalan haber karşısında, haklı oldukları halde, sessiz kalmayı tercih etseler de, biz en azından  gerçekleri dile getirip, kamuoyunu bilgilendirelim dedik.

***

MHP Bolu il Başkanı İlhan durak telefonla aradı.

Geçen hafta, MHP il kongresi ile ilgili yazım üzerine İl Başkanlığına seçilen İlhan Durak Bey arayıp

teşekkür ettikten sonra, yazıdaki bazı tespitlerimize açıklık getirdi.

Salonun kendini ayakta alkışlamasını, önceden kararlanan bir planlama ile değil,  kendiliğinden oluşan bir gelişme olarak değerlendirdi.

Parti büyükleri meselesine de değinerek, “ben göreve geldiğimde, geçmişte görev alan tüm partililerimize arayıp partiye davet ettim; hatta bazılarının evlerinde ziyaret edip, hal hatırlarını sorduğunu anlattı. Kendisi ile görüşmek istediğinizde, haber ver, kapıda değil, cadde bina girişinde karışlayım, dedi.

Hani, kasım kasım kasılan, eliyle musafaha yaparken, kim olduğuna dahi bakmadan, gözleri ile etrafa bakan bazı siyasileri gördükçe, İlhan Bey’in bu nazik tavrını takdire değer buluyoruz.

Kalın sağlıcakla…. 

Günün sözü:

*Siz görmezden gelseniz de, gerçekler var olmayı sürdürür.

*Huzur istiyorsan dürüst olmalısın, yalanlar seni diken üstünde olmaya mahkûm eder.