Erkek mi güçlü kadın mı

Kafaları karıştırmanın yeni bir yolu olsa gerek bu yol. Son günlerde kadın ve erkek ayrımcılığının en önde giden konuşmalarına tanık oluyorum. Normal şartlarda yapılan araştırmalarda bana göre kadın erkek eşitliği ön plana çıkmalıdır. Erkek mi güçlü, yoksa kadın mı derseniz, özürlü toplumlarda erkeğin ön plana çıktığını görmek mümkündür. Bunu söylemenin bile hata olduğunu düşünüyorum.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu yıllarda, henüz Avrupa’nın bile kadın haklarını kabul edemediği zihniyetle yönetilirken, kadınlara verilen haklarla, erkekler kadar eşit olduğu kanıtlanmıştır. Bunu başaran Atatürk’e ben minnet borçluyum. Başkasını bilemem. Erkek ve kadının eşit olduğu ülkeleri merak edenlere şunu söylemekte yarar görüyorum.

Kadınları bir obje olarak görmeyen, evinde oturup sadece doğurganlığıyla evinden çıkmadan kocasının verdiği talimatlarla yaşamayan, seçme ve seçilmede eşlit seviyelerde hak kazanan, okuma ve sosyal haklarda erkek kadar güçlü görülen ülkelerdeki kadınlar her zaman güçlü ve erkekler kadar da işini yürütebilen bir güce sahiptir. Eğer bir ülkede, kadınlara karşı kin besleyen, onun sadece evinde oturup kocasının talimatlarına riayet eden biri olarak gören toplumlarda, kadınlar geri plana atılmış ve erkeğin gücüyle ezilen bir yaşam süren kişi olarak kabul edilirler. Erkek mi güçlü yoksa kadın mı güçlü diye anlatılmak istenen sözlerle kadınlarımızın yüreğini incitmekten başka bir durum olmadığı bana göre ortadadır. Kadın erkek kadar güçlüdür.

Keşke bu konulardaki haklarını her kadın bilebilse. Bence, halen kendisini ikinci planda gören kadınlarımıza tavsiyem var. Afganistan’ı, İran’ı ve diğer dini liderlerce yönetilen ülkelerdeki kadınların ne halde olduklarını incelesinler ve onların nasıl hakları için mücadele ettiklerini iyi gözlemlerse, nasıl bir demokratik ülkede yaşadıklarının farkına daha net varacaklardır. Başta benim bütün kadınlarımız başımın tacıdır. Tüm kadınlarımıza saygılarımla.