Yöneticiler fanatik bir taraftar değildir

Aslında yine Boluspor ile ilgili yazı yazmayacaktım.

Ama

Facebook’ ta dolaşırken Cemal Taylan Kardeşimin,  Platon’un ‘Bilirken susmak, bilmezken söylemek kadar çirkindir’ paylaşımı çıktı karşıma.

‘Bilirken susmak’ kısmını ‘Görürken yazmamak’ olarak algıladım aklımca. ‘Çirkinleşmeyeyim’ dedim. ‘Gördüklerimi çirkinleştirmeden de yazayım’ dedim.

***

Sezon başı yapılanmasının ceremesini hep beraber çekiyoruz. Birbirini anlamayan, birbirini tamamlayamayan, oyun karakteri olarak birbirinin aynı olan futbolcularımız var.

Teknik direktörümüz açıklamalarında zaman zaman bu durumdan bahsediyor, bizde ona kızıyor, ‘Bilerek geldiniz, kadroyu araştırmadınız mı? Diyoruz.

Yaptığımız bu sitemlerde her ne kadar haklı olsak da Hoca’nın dediği doğru.

Yapacağımız şey ne?

Devre arasına kadar, eldeki malzemeyi değerlendirerek toplayabildiğimiz kadar puan toplamak.

***

Her neyse…

Sakaryaspor maçı oynanırken ve sonrasındaki hadiseler, oynanan oyunun önüne geçti.

Mesela Sakaryasporlu oyuncu Del Walle…

Boluspor Teknik direktörü Yalçın Koşukavak ile önceden bir problemi mi vardı ne; bunu sahaya yansıttı, ortalığı gerdi. Yakışmadı.

Maç sonu Sakaryasporlu taraftarların, koltukları, tuvaletleri kırıp dökmeleri de hakemin acemice verdiği kararlarda…

Del Walle’nin yaptığı terbiyesizliği Sakaryaspor yöneticileri değerlendirirler mi değerlendirmez mi onu bilemem. Ama taraftarların verdiği hasarı, hakemin yanlış kararlarını federasyon görevlileri tespit edip, gereğini de yaptıracaklardır mutlaka.

***

Çuvaldızı karşı tarafa batırdık mı?

Batırdık!

Şimdi gelelim bizden yana, iğnenin ucunu kendimizden tarafa değdirelim.

Hakem iyi değildi, verdiği kararlar herkesi çılgına çevirdi.

Stadyumda bulunan herkes çılgına dönebilir. Dönmemesi gerekenlerden biri de Teknik Direktördür.

Çünkü doğru kararlar alması için aklının başında olması gereklidir.

Hocamız ne yaptı?

Orta hakemin verdiği kararlardaki yanlışlıklarını 4. Hakeme atlatmaya çalıştığı kadar, rakibi çözmek, hücumlarını durdurmak için harcayamadı.

***

Bir konu daha var, çirkinleşmeden ona da değineyim.

Saha içinde bulunan bir yönetici kardeşimiz Boluspor’un yedek kulübesinin yanından fırlayıp, Sakaryasporlular için ayrılan kulübeye doğru koştu. Karşılarında durdu, bir nezaketsizlik yaptı. Ortalığı iyice gerdi.

Ya o gerginlik sahaya da yansısaydı, futbolcular kendilerine hâkim olamayıp, sahadan atılsalardı.

Kıymetli Yöneticiler!

Sizler, tribünlerde oturan normal bir seyirci, fanatik bir taraftar değilsiniz.

Herhangi bir mahallenin ya da köy takımının; adı,  Ali Veli Selami olan yöneticileri de…

Sizler, PROFESYONEL bir kulüp olan BOLUSPOR’ da yöneticilik yapıyor, Bolu’yu temsil ediyorsunuz. Sadece o anı ve bir maçı değil, YARINLARI düşünerek de hareket etmelisiniz.