&nb sp;05.05.2004

Bir ülkenin sınırları içine il ve ilçeler yerleştirilirken, elbetteki o bölgelerde yaşayan insanların, önce devletiyle olan ilişkileri dikkate alınır. Resmi kurumların tabiat varlıklarından yararlanma önceliği, o yörede yaşayan insanların sosyal yaşamlarını etkilemesinin önüne geçmemelidir.

Birçoğumuzun konunun ne olduğunu bilmedikleri için birkaç gün önce Olay Gazetesi'nin baş sayfaya verdiği haber insanlarımızı pek de ilgilendirmemiş olabilir.

Yaklaşık 13 yıl birlikte çalıştığım Okul Müdürümüz Sn. Hüseyin Göktaş’ın babasının ölümünde gitmiştik adı geçen Yalakkuz Köyü’ne.

Öyle bir köy ki, mülki sınırları Karabük-Eskipazar’da, orman sınırı da Mengen Pazarköy’de. 1998 yılından bu tarafa tartışma konusu olduğu biliniyor. Neden Eskipazar’a geçmesi isteniyor? Çünkü burada orman ürünü fazla!

Halkın isteği, resmi konuların takibi, kente ulaşımı hiç dikkate alınmadan kağıt üzerinde cetveli şuradan çekiverirsek tabiatın cömert davrandığı imkanlardan yararlanmayı lehimize çeviririz kurnazlığı.

Bu konuda köylülerin 17.04.2004 tarihli bir mektubunu aldım. Yazdıkları bazı paragrafları sizlere de aktarmak istiyorum.

“Yalakkuz Orman Bölge Şefliği’nin, Mengen Orman İşletme Müdürlüğü’nden alınarak, Eskipazar Orman İşletmesi’ne bağlanacağını öğrendik. Bu durum köyde büyük bir huzursuzluk yaratmıştır. Bundan büyük zararımız olacaktır. Eskipazar’a bağlanmak istemiyoruz.

Neden istemiyoruz?

1- Mengen Orman İdaresi’nde işimiz olduğunda ulaşım kolay ve daha ucuz. Eskipazar bize çok uzak, kış aylarında da yol sürekli kapalı.

2- Bölge şefi Pazarköy’de kalıyor. Burası Yalakkuz’a 16 km, Eskipazar’a 28 km.

3- Ulaşım kolaylığı açısından bölge şefinin devlete harcirah ve akaryakıt bakımından tasarruf sağlanacaktır.

4- Bölgenin doğası bakımından aşmamız gerekli 1700 rakımlı Eleman Dağı’na 50 cm kar yağarsa Yalakkuz’a 10 cm kar yağmaz."

Mektubun sonu şöyle bitiyor; “Ey yetkililer, Allah rızası için adil karar veriniz. Birkaç çıkarcının oyununa gelmeyiniz. Bu yanlışı düzeltmek için köylerde isteyen istemeyen diye oylama yaptırınız. Bizler hak ve adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz.” Orada bir köyümüz var bizim diyenlerin sesine sanırım kulak verilir.