
Mustafa Namdar
ÖSS bilgilenmesi güzeldi-2
Eğitim sisteminin neden olduğu yarış, insanları bencil düşünceye sevketmiş. Toplumda yerleştirmeye çalıştığımız bizkavramını bir kenara iterek benolgusu öne çıkmış. Bu sistemin çarkları arasında dönen gençlik, yaşam içinde yerini nasıl bulurum düşüncesinde önüne geleni çiğneyip geçiyor. Onun için diyorum ki, eğitimsiz öğretimin toplum için yararı, bireysel çıkarın hep gerisinde kalıyor. Çimen ezilmiş, çevre bozulmuş, görüntü kirliliği oluşmuş, yarının meyvaya dönüşecek fidanlarının kolu budağı kırılmış pek de önemli değil. Önemli olan, en kısa yoldan zarar vererek hedefe ulaşmak. Acı olan, çocuklarımızın emaneti dediğimiz güzellikleri, çocuklarımızın talan etmesi. Kafamda değişik yorumlarla olayı değerlendirmeye çalışırken yanımda bir ses. İyi akşamlar öğretmenim. Seminerden geliyorsunuz herhalde. Evet dedim. Yanımda beliren Ülkem Dersanesinde görevli Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Sn. Ali Tunçkaldı. Yaşadığım olayı anlattım. Herşey güzeldi de, şu salondan çıkışta öğrencinin %80inin çim, çiçek ve süs bitkilerini ezerek yürümelerini içime sindiremediğimi anlattım. Hocam, eğitim noksanlığı dedi ve Almanyada öğretmen olarak görev yapıyordum. Ders arası tenefüste öğrencilerin büyük bir bölümü, tenefüs arasında yediği içtiği artıkları bahçenin gelişi güzel yerlerinde bırakmışlar. Berbat bir görüntü kirliliği oluşmuştu. Daha sonraki dersten çıkışımızda bahçeye açılan okul kapısının önüne iki masa konmuş, üzerlerinde iki afiş. Birinde Afrikada yaşanan açlık görüntüleri. Hasta ve açlıktan ölen çocuklara ait resimler. Diğerlerinde bir buğday tarlasına saçılan tohumların ekine dönüşümü. Ekinin biçilmesi, öğütülmesi, ekmeğe dönüşümü ve sofraya gelişi kesit kesit resimlenmiş. Afişin altında masa üzerine konmuş bahçeye öğrenciler tarafından gelişi güzel atılmış çöpler ve yiyecek artıkları. O anı hiç, hiç unutamam. Tokat gibi geldi yapılan işlem. Öğrenciyi toplayıp yarım saat konuşmaktan çok çok etkiliydi. Bağırıp çağırmaktan, öfkelenip kötü söz söylemekten çok iyiydi. İşte eğitim bu olmalıydı dedim diye sözlerini bitirdi. Ayak üstü daha çok şeyler konuştuk. Olayı ilginç bulduğum için sizlerle paylaşmak istedim. Doç.Dr. Sn. Hasan Yılmaz yaptıkları bir araştırmayı anlatmıştı. Daha zeki olanlar daha başarılı olmuyor. Başarılı olabilmenin basit kuralları var. Bunlar yapacağınız işi isteyerek yapmış olmanız, istediğiniz şeyi yapabileceğinize inanmış olun. Hep dünü yaşamayın. Mutsuz insan mazeretlerin arkasına sığınır. Yapılan işten ben sorumluyum diyebilmelisiniz. Hayat insana verilmiş en güzel armağandır. İnat eden, ısrarcı olan insanlar hedefe ulaşır. Başarmanın inatçısı olun. Çalışmak uçmaya benzer. Kanat çırpmayı bıraktığınızda düşersiniz. Mutlaka bir hedefiniz olmalı. Çok çalışmak yerine etkili çalışmak gerek. Okul ve dersane siz istemediğiniz sürece birşey vermez. Öğretim için güzel örnekler verildi verilmesine de, ya o çimlerin ezilmesi etrafın yalan edilmesi ne olacaktı? O eğitim nasıl, nerede, kimler tarafından verilecekti?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.