
Mustafa Öz
Türk Kızılayı ve görevden alınan yönetimi!
Kızılay 1868 yılında kurulmuş, 136 yıllık ecdad yadigarı; kamu yararına, insanlık adına çalışan ve çalıştırılması gereken bir dernek..!
Kızılay faaliyetlerini yürütürken, insanlık yararı, ayrım gözetmeme, tarafsız olma, hayır kurumu niteliğini koruyarak, evrensel İNSANLIK değerlerine bağlı kalarak olabildiğince ŞEFFAF ve DEMOKRATİK bir faaliyet yürütmesi gerekiyordu. Kamuoyu da bu anlamda KIZILAYın faaliyetlerini gönülden destekliyordu.
Ne var ki; 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinden sonra: Kızılayın yönetim biçimi, ilkelerine bağlılığı, yardımlardaki yetersizliği, halkın yardım duygularının kişisel çıkarlara alet edilmesi, sömürülmesi. Bu durumun yerel ve ULUSAL basında KAMUOYUNA ÇARPICI bir şekilde gösterilmesi sonucu: KIZILAY TÜRKİYE ve DÜNYA KAMUOYUNUN gündemine; zihinlerde soru işaretleriyle oturdu kaldı. Dönemin hükümetleri bu işe el koyduysa da sonuç alınamadı.
Kızılayın TÜZÜĞÜNDEKİ zaaf, mevcut yönetimlerin değiştirilmesini, Kızılayda yeni bir yapılanmaya gidilmesini engelliyordu. Hükümetin KOALİSYONLARDAN oluşması da bu sorunun temelden çözümü yönünde harekete geçirilmesini zorlaştırdı.
Konu belirli bir zaman ÇÖZÜMSÜZ kaldı. Yönetimdekiler tartışmalardan etkilenip; daha demokratik, katılımcı, şeffaf bir yapı oluşturmak, zedelenen KAMU VİCDANINI tamir etmek yerine; günü kurtarmayı seçtiler. Bu konuda konuşanları, fikir belirtenleri tehditle, şantajla susturmayı benimsediler. Yani Kızılay ESKİ HAMAM ESKİ taş olarak hem de TÜRKİYE genelinde yoluna devam etti.
OYSA DEMOKRASİLERDE, sivil toplum kuruluşlarının çok önemi vardır. Demokrasinin gelişmesi, demokratlığın oluşması için; olmazsa olmaz olan sivil TOPLUM kuruluşlarının çokluğu, her alanda faaliyet göstermesidir. Faaliyetlerini KAMUOYUNU tatmin edecek şekilde yürütmesidir. Ülkemizde: demokrasiyi savunanlar, demokrat olduğunu söyleyenler bu söylemlerini işin başına geçince unutuyor. Eleştirmiyor, şeffaflaştırmıyor. Katılımcılığa geçit vermiyor. Elindeki gücü her türlü şartta, her türlü şekilde kullanıp kimseyle paylaşmıyor. Sıkıntı burada.
İşte Kızılayda da bunlar oldu. Hükümetimiz kamuoyundan gelen haklı şikayetleri dikkate alarak Bakanlar Kurulu kararıyla TARTIŞMALI HALE GELMİŞ KIZILAY yönetimini görevden almak üzere; Sayın Cumhurbaşkanımıza konuya göndermiş ve onay sonucunda da yönetimin görevden alındığını basından öğrendim.
Yeni görevlendirilen yönetim; Kızılayın kanunla düzenlenmiş görevlerini yapması için; tüzükteki katılımcılığı engelleyen değişiklikleri yapmazsa, teşkilat yapısını yeniden organize etmezse, Türkiye genelinde tüm şubelerin yönetimlerini, çalışma metodlarını mercek altına alıp değiştirmezse aynı taş, aynı hamam olmaktan öteye gidemeyiz.
Ülkeler kurum ve kuruluşlarının saygınlığı ile anlam ifade etmektedir.
İnsanımıza, ülkemize hizmet etmek saygın olmanın yolunu açmakla olur.
Biz ülkemize, insanımıza ve kendimize güveniyoruz. Ancak ülkemizin geleceği ile ilgili kaygılarımız vardır. Bu kaygılar, her şeyin daha iyi olması, daha güzel olması, insanımızın haksızlığa, adaletsizliğe uğramaması, kurum ve kuruluşlarımızın kişisel çıkarlara alet edilmeden, daha katılımcı, şeffaf, saygın çalıştırılmasına yöneliktir.
Hele hele, flamasında (armasında) ecdadımın inancını temsil eden hilali; kanının rengini temsilen kırmızı, dürüstlük, şeffaflık, yardımseverlik anlamına gelen BEYAZI taşıyan; kuruluş mazisinde hiçbir karanlık yönü ve lekesi olmayan KIZILAYımızın mazisine anlamına yakışır çalışması, çalıştırılması yönünde kaygılarımız dün de olmuştur. Bu gün de olmaya devam edecektir. Umuyorum bu değişiklik hayırlı olacaktır!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.